31 Aralık 2010 Cuma

Avcı Böreği


Bir yılın daha sonuna geldik... Bitişler her zaman hüzün verse de yeni başlangıçlara umut bağlamak insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağlıyor.  2011'in hepimiz için 2010'u aratmayacak güzellikte olmasını diliyorum. Umarım hepimiz için sağlıklı, huzurlu, mutlu, başarılı, dileklerimizin gerçekleştiği bir yıl olur...
Yıl sonu olunca şöyle bir geçmiş günlerin muhasebesi yapılır değil mi? Ben de bloguma bir baktım 2010'da sizlerle 201 yazı paylaşmışım ( bununla 202 :) ) ramazan ayında tarif ve davet sofralarında patlama olurken yaz aylarında gezi yazıları artmış. Bu yıl özellikle İzmir'de yaşayanların günübirlik gidebilecekleri yerleri tanıtan Asansör, Hancı Altınpark gibi yazılar en çok okunanlar arasına girmiş.  Aralık ayı bol etkinlikli geçmiş :) Hatta o kadar ki bu aydaki tek yemek tarifim turp otu salatası. Yeni yıla nasıl girersen tüm yıl öyle geçer inanışına göre 2011 de bol etkinlikli, bol gezmeli geçecek demek ki :) Etkinlikler, geziler olsun ama tarifler de olsun değil mi? Bu yüzden yeni yılınızı tarifli bir yazıyla kutlamak istedim. Tabi gönül isterdi ki daha yılbaşı ruhuna uygun bir yemek ya da pasta olsun, ama elde olan bu :)
Bugün tarifini paylaşacağım börek aslında -sanırım- çoğumuzun bildiği bir lezzet. Ben farklı olarak kızartmak yerine bu böreği fırında yapıyorum. Kıyma, bulgur ve cevizin uyumundan dolayı çok lezzetli bulduğum ve içli köftenin tadını taklit ettiğini düşündüğüm bu böreği umarım siz de dener ve seversiniz.
Malzemeler:
  • 4 adet yufka
  • 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 300 gr kıyma
  • 2-3 adet soğan
  • 1 yemek kaşığı salça
  • 1/2 su bardağı köftelik bulgur
  • 1/2 su bardağı iri dövülmüş ceviz
  • Tuz
  • Baharat (karabiber, kimyon...)
  • 5-6 dal maydanoz
Yufkaların arasına:
  • Sıvı yağ ve su karışımı
Üzerine:
  • 1 yumurta sarısı
  • Galeta unu
Yapılışı:
  • Bulguru bir kaba alın üzerini geçecek kadar sıcak su ekleyin üzerini kapatın.
  • Tavaya sıvı yağı alın, yemeklik doğranmış soğanları da ekleyip kavurun.
  • Ardından salçayı bir iki kez çevirdikten sonra da kıymayı ekleyin, suyunu salıp çekene kadar kavurun.
  • Diğer kapta bulunan bulguru, cevizi, tuz ve baharatı ekleyin, bir iki kez daha karıştırın.
  • En son doğranmış maydanozu da ekleyip ocağı kapatın.
  • Bir yufkayı serin üzerine biraz sıvı yağ ve biraz su ile hazırladığınız karışımı fırça ile sürün, üzerine 2. yufkayı kapatın.
  • Yufkayı sigara böreği gibi yapmak istiyorsanız 12 eşit parçaya paçanga böreği gibi biraz daha kısa ve tombul olmasını istiyorsanız 8 parçaya bölün.
  • Hazırladığınız iç harcı her birine eşit olarak dağıtın ve iki yanından katlayarak sarın.
  • Diğer 2 yufkaya da aynı işlemi tekrarlayın.
  • Bir kaba çırpılmış yumurta sarısını alın (biraz su ya da sıvı yağ ile seyreltin, ben bütün hamur işlerinde üzerine sürülecek yumurtaları bu şekilde yapıyorum)
  • Börekleri önce çırpılmış yumurtaya ardından da ayrı bir kasedeki galeta ununa bulayın ve yağlı kağıt seerilmiş fırın tepsisine dizin.
  • 180-200 derecede kızarana kadar pişirin.
Öneri:
  • İsterseniz böreğinizi ihtiyacınızdan fazla miktarda hazırlayıp paneleme aşamaından önce dondurucuya kaldırabilirsiniz, böylece gerektiğinde çıkarıp -çözülmesini beklemeden- sadece yumurta sarısı ve galetaya bulayıp pişirerek zaman kazanabilirsiniz. Ben dondururken önce bir tepsiy aralıklı dizip biraz donmasını sağlıyor daha sonra buzdolabı poşetine alıyorum, böylec birbirine yapışmadan donuyor ve poşetten istediğim sayıda börek alabiliyorum.

28 Aralık 2010 Salı

21. Hediyelik Eşya Fuarı


Konak Belediyesi tarafından düzenlenen hediyelik Eşya Fuarı 21. kez İzmirlilerle buluştu. 17 Aralık'ta başlayan fuar 31 Aralık'a kadar gezilebilecek. 11.00-22.00 saatlerinde açık olan fuara giriş ücreti 1,5 Tl.
  
  

El işlerinden tekstil ürünlerine, takılardan gıda ürünlerine kadar geniş bir yelpazede pek çok ürünün sergilendiği fuara halkın ilgisi yoğundu.
 

  
  

  

  

Her yaşa ve her zevke uygun bir şeyler bulunabilecek fuarda yılbaşı için uygun hediye seçenekleri bulabilirsiniz.


Oyun alanının girişinde yer alan bu hatunla fotoğraf çektirmek 1,5 tl imiş bkz. sağ omzuna : )
 
Benim en çok ilgimi çeken kısım çocuk oyun alanı oldu. Daha doğrusu burada yer alan sergi... Bu sergide Oyuncak Müzesi'nden getirilen bazı parçalar ve yakında açılacak Mask Müzesi'nden maske örnekleri vardı.

 
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan'ın güzel hizmetlerinden biri de butik müzeler açma girişimi. Bu müzelerden ilki Ümran Baradan Oyun ve Oyuncak Müzesi'ydi. İkincisi ise Mask Müzesi olacakmış.

 

Oyun ve Oyuncak Müzesi Ocak 2010'da açıldı. Müzenin danışmanlığını İstanbul Oyuncak Müzesi'nin kurucusu, şair-yazar Sunay Akın yaptı. Konak Varyant'ta açılan müze 1850'lerden 1970'lere kadar olan döneme ait teneke, kağıt, plastik malzemelerden üreilmiş önemli oyuncak örneklerini barındırıyor. Her gün pek çok ziyaretçisi olan müze de çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler de düzenleniyor (pandomim, yüz boyama, çeşitli oyunlar gibi)

Bu müzeden başka bir yazıda daha ayrıntılı bir şekilde söz etmek istiyorum. Siz müze hakkında daha fazla bilgi edinmek, hatta online gezmek isterseniz kendi sitelerini de ziyaret edebilirsiniz. İzmir'de yaşıyorsanız ve hala gitmediyseniz en kısa zamanda mutlaka gidin derim...
 
 
Oyuncak Müzesi'nden getirilen oyuncaklar beni geçmiş yıllara, kendi çocukluğuma götürdü...
 
 
 
 
 
 
 


Alsancak'ta açılacak olan Mask Müzesi'nde sergilenecek maskeler üç başlıkta kategorize edilmiş:
  • Tiyatro maskları
  • Ritüel masklar (dini, törensel)
  • Ülke ve kabile maskları (Endonezya, Avustralya Aborjin Maskları, Afrika vs.)
Türkiye'de bir ilk olacağı belirtilen bu müzenin açılışını merakla bekliyorum...

Sergiden çektiğim çeşitli maske örnekleriyle sizi başbaşa bırakıyorum...


 
 
 
 
 
 
 






 

Hem fuarlar şehri olan İzmir'de hediyelik eşya fuarını her yıl düzenledikleri için hem de butik müze açma girişimleri, kültürel ve sanatsal eğilimlere verdikleri önem için bir İzmirli olarak Konak Belediyesine teşekkürlerimi sunmak isterim.

27 Aralık 2010 Pazartesi

2. Ege Mutfak Zirvesi İzlenimleri


Geçen haftalarda duyurusunu yaptığım Ege Mutfak Zirvesi'nin 2.si 18 Aralık'ta Kültürpark'ta gerçekleşti. Yeni Asır'ın organize ettiği ve çeşitli sponsorların desteklediği zirve, canlı olarak Yeni Asır Tv'de de yayınlandı. Ege'ye ait  mutfak kültürünün tanıtılması amacını taşıyan etkinliğe halk yoğun ilgi gösterdi.



Ege Mutfak Zirvesi'nde açış konuşmalarının ardından "Türk Mutfağında Slow Food (Sakin yemek hareketi)" konulu panele geçildi. Panelin yanı sıra düzenlenen yemek yarışması, Egeli firmaların ve belediyelerin ürünlerinin yer aldığı stanlar da ilgi çekiciydi.








Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Aşçılar Derneği'nin standında yer alan meyve ve sebze süslemeleri oldukça etkileyiciydi.






Seferihisar Belediyesine ait standda yöreye ait ürünler -özellikle mandalina ile yapılan reçeller ve tatlılar sergilendi. Yakın zamanda yapılan Mandalina Şenliğine gelemeyenler için bu ürünlerle buluşmak iyi bir fırsat oldu.






Görselliğiyle diğer standlar arasında dikkati çekenlerden biri de Mani'nin Mutfağı oldu. Birbirinden güzel görünen kurabiye, cupcake ve reçellerin yer aldığı bu standı daha sonra merak edip araştırdığımda websitelerinde Türk yemeklerinin yanı sıra Yunan, İtalyan, Arnavut gibi farklı mutfaklardan lezzetleri de hazırlayıp sunduklarını öğrendim. Kişiye özel catering hizmeti sunan Mani'nin Mutfağı, İzmir'de yaşayan ve yemek yapmaya fazla vakit ayıramayanlar için ya da özel günlerinde farklı lezzetler sunmak isteyenler için iyi bir seçenek gibi görünüyor.






İlgimi çeken bir başka stand ise Çeşme'nin leziz pastanelerinden biri olan Furun'unkiydi. Geçmiş yıllarda Alaçatı'ya hemen hemen her gidişimizde uğradığımız bir yer Furun. Fırınlarından çıkan sıcak ekmekler eşliğindeki kahvaltıları ve klasik pastane kurabiyelerinden farklı tattaki kurabiyeleri gerçekten denemeye değer. Yalnız fiyatlarının biraz yüksek olduğunu da belirtmeliyim. Furun geçen yaz Çeşme Marina'da bir şube de açtı ama orayı henüz denemediğim için sundukları lezzetler hakkında yorum yapamıyorum. Konumunun çok güzel olduğunu sanırım söylemeye bile gerek yok...


Çeşme Esnaf ve Sanatkarlar Odası'na ait standda ikram edilen sakızlı kurabiyeler....


İzmir Ekonomi Üniversitesi'nin standında ikram edilen pancarlı kanepeler... Çok lezzetli olduklarını belirtmeden geçemeyeceğim bu kanepeler, tadından anladığım kadarıyla yoğurtla değil peynirle hazırlanmışlardı. Sıkma torbası ile şekkillendirilerek yapılan sunum çok başarılıydı. En kısa zamanda ben de bu şekilde denemek istiyorum. Belki size de yılbaşı sofranız için ilham verebilir... 

Ödemiş Belediyesine ait standda yöreye has ürünlerin -özellikle süt ürünlerinin- tanıtımı ve satışı yapıldı.


Ege Mutfak Zirvesi kapsamında düzenlenen yarışma "et ve etli yemekler", "zeytinyağlılar", "hamur işleri", "tatlılar" ve "balık yemekleri" kategorilerinde yapıldı.


Yarışmacılar önce Yeni Asır kameralarına kendi yemeklerinin hikâyesinden ve kısaca tarifinden bahsettiler, daha sonra da hazırladıkları lezzetleri jüriye sundular.

Her kategori için kendi alanlarında tanınmış isimlerden oluşan bir jüri vardı.


Birbirinden güzel görünen Ege yemekleri ve tatlıları arasından seçim yapmakta eminim jüri çok zorlanmıştır :)
Bir Ege Mutfak Zirvesi daha çok renkli, çok keyifli geçti, darısı diğerlerinin başına...