Bugün sizlere İzmir’in şirin ilçelerinden biri olan Tire’den bahsetmek istiyorum. Tarihi M.Ö 2000’li yıllara dayanan Tire, önemli medeniyetlerin (Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Roma, Bizans) yönetiminde yüzlerce yıl ayakta kalmış, 1400'lü yıllardan itibaren Türk hâkimiyetine geçmiş ve bu tarihten itibaren Türklerin önemli bir merkezi halini almıştır (Aydınoğlu Beyliği). Doğası ve tarihiyle ayrı bir güzellik armonisi yaşatan bu şehre geldiğinizde tarihin bozulmamış dokusunu tüm benliğinizle hissedebiliyorsunuz. Tarihî çarşıları, birbirinden değerli camileri ve meşhur salı pazarı ile görülmeye değer bir yer Tire.
Tire’ye gitmeyi düşünüyorsanız salı günleri kurulan pazarını da mutlaka gezi planınıza dahil edin. Oldukça geniş bir alana yayılan Tire pazarı, Ege’nin en büyük pazarı olma unvanına sahip. Burada Ege’ye has çeşitli sebze ve otlar, yöresel peynirler, zeytinyağı, el yapımı sabunlar, salça, ev tarhanası gibi gıda ürünlerinin yanı sıra maharetli hanımların getirdiği çeyizlik çeşitli örtüler, dantel, örgü gibi el emeği ürünlere de rastlamak mümkün. Özellikle Tire’nin iğne oyası çok meşhurdur. Bu pazarda ne ararsanız bulabiliyorsunuz, bu yüzden pazara ilgi büyük. Turistlerin bu güzel pazarı görmeleri için kente yapılan tur gezileri salı gününe denk getiriliyor. Birbirinden güzel yerel el işlerini, köylülerin getirdiği yöreye has sebze ve meyveleri ile “salı pazarı”, Tire’nin bozulmamış tarihi dokusuyla bütünleşmiş özel bir alışveriş merkezidir.
İzmir’e yaklaşık 1 saat mesafede bulunan Tire’nin doğal güzellikleri, tarihi, gezilecek yerleri hakkında pek çok şey söylenebilir. Ama ben sizlere bugün özellikle Tire’ye ait lezzetlerden bahsetmek istiyorum.
İzmir’in zeytinyağı ve ot ağırlıklı yemeklerinin yanı sıra Tire’nin de kendine has lezzetleri var. Tire denince akla gelen ilk yemek sanırım Tire Köftesi. Tire köftesinin diğer köftelerden en belirgin farkı, içinde baharat olmaması. Köftenin iskender gibi pide ve sosla servis edilenine ise Tire Kebabı deniliyor. Bunun dışında yörede “tak tak kebabı” ya da “kuyu kebabı” denilen yemeği de oldukça meşhur. Yemek dediğime bakmayın, bu aslında Tireliler için kahvaltı. Sabah saat 9-10’dan sonra bulup yemeniz zor. Kuzu, kuyuda bütün olarak pişiriliyor, sonra parçalanıp pide üzerinde servis ediliyor. Yemek pişerken etten akan ve bir kapta biriktirilen sosla ise tandır çorbası hazırlanıyor. Neden bu kadar erken vakitte tükeniyor derseniz, pazarcılar sabahın ilk vakitlerinde evlerinden çıkıp geldikleri için tok tutacak bir yemek olarak tandırı tercih ediyorlarmış ve onlara yetişmesi için bu kebap sabahtan hazırlanırmış.
Tatlı olarak karadut reçelinin tatlı lor üzerine dökülmesi ile hazırlanan “karadutlu lor tatlısı” ön planda. Yöreye özgü içecekler ise karadut şerbeti ve sübye. Sübye, kavun çekirdeğinden elde edilen bir içecek; ferah, serinletici bir tadı var. Maalesef az yerde rastlanan, unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerden biri…
Yörenin süt ürünleri de oldukça lezzetli, bu yüzden koyun yoğurdunu, tereyağını ve peynir çeşitlerini tatmanızı öneririm. (Ömür Mandırası’nı tavsiye ederim.)
Genel olarak Tire yemeklerinden bahsettikten sonra size bu güzel lezzetleri tattığım şirin bir restorandan bahsetmek istiyorum. Yeşilin binbir tonunu bulabileceğiniz bir vadinin zirvesinde Kaplan Köyü’nü geçer geçmez sizi karşılayacak olan Kaplan Dağ Restoran, Kimya öğretmeni Lütfü Çakır Beyin zarafeti ve elinin maharetiyle ortaya çıkarmış olduğu muhteşem manzarasıyla unutulamayacak zamanlar geçireceğiniz özel bir yer. Tire’nin içerisindeki ince kıvrımlı yollardan dolaşarak yirmi dakikada vardığınız mekânda Ege’ye has lezzetleri bir arada bulabileceksiniz.
Yemek siparişinizden önce masaya kuzukulağı ve taze kekikten oluşan bir tabak ve zengin içerikli bir salata getiriliyor.
Daha sonra gelen servis arabasından görerek ve isterseniz içeriği hakkında bilgi alarak tatmak istediğiniz meze ve zeytinyağlıları seçiyorsunuz. Fotoğrafta da göreceğiniz gibi çeşit o kadar fazla ki seçim yapmakta zorlanıyorsunuz. Neler var, derseniz şöyle sıralayabilirim: karışık ot kavurması, havuçlu cevizli ezme, cibes salatası, ısırgan okma, arapsaçı kavurması, soyalı pazı, kabak çiçeği dolması, sarmaşık kavurma bunlardan sadece birkaçı.
Girit kabağı salatası (kabak haşlanıp zeytinyağı ve limonla soslanmış.
Kabak çiçeği dolması (İzmir çevresinde sıklıkla yapılır, kabak çiçeğinin dolma harcı ile doldurulmasıyla hazırlanan nefis bir tat)
Melengeç ya da menengeç otu (ilk kez tattım, nedense çok sevemedim)
Okma (ısırgan otu, domates, biber, soğan, peynir ve zeytinyağından oluşan bir salata)
Keşkek
Ara sıcak olarak kuzu etli şevketi bostan, Ege’nin meşhur düğün yemeği keşkek, karışık otlu börek ya da patlıcanın doyumsuz tadı lalengiyi tercih edebilirsiniz. Patlıcan balığı da denen lalengi patlıcanın uzunlamasına ince olarak kesilip, suda bekletildikten sonra cıvık bir hamura bulanıp kızartılmasıyla elde edilen güzel bir lezzet.
Bizim tercihlerimizden biri de otlu börekti. Isırgan otu, pırasa ve peynirden oluşan iç malzemesi var, kızarmış çıtır hamuru ile nefis bir lezzet olduğunu söyleyebilirim.
Tire Köftesi
Tandır
Ana yemek olarak Tire köftesi ve tandır var. Tabii isteyenler diğer ızgara çeşitlerini de tercih edebilir.
Ceviz Krokan
Tahinli Muz
Tatlı olarak ise karadutlu lor tatlısı, ceviz krokan, tahinli muz öne çıkıyor. Bol çeşitten oluşan bir yemeğin üzerine bu hafif tatlılar iyi geliyor.
Gelelim ortamına… Manzarayla bütünleşen ambiyansı yaz-kış ayrı bir güzellik yaşatıyor insana. Özellikle yemek yediğiniz mekânda bulunan tavana asılmış kurutulmuş biberler, patlıcanlar ortama ayrı bir hava katıyor. Tavsiyem özellikle baharda burayı görmeniz. Baharda hem yemeklerde ot çeşitliliği artıyor hem de Tire’yi kuşbakışı izleyebildiğiniz manzarası daha hoş oluyor. Yemekten sonra orman içinde bir yürüyüş yapmanız da mümkün.
Son olarak derim ki İzmir’e gelirseniz mutlaka Tire’ye de uğrayın, Tire’nin tarih kokan sokaklarını dolaşın, eski evlerini görün, Tire Müzesi’ni, Necip Paşa Kütüphanesini (müze-kütüphane) dolaşın; eski çarşıya gidin alışveriş yapın. Dere Kahve’de kendinizi suyun huzur veren sesine bırakın. Üzerine de Ege lezzetlerinden oluşan güzel bir yemekle gezinizi taçlandırın.
0 yorum:
Yorum Gönder