Frambuazlı Yaş Pasta ve Mutlu Seneler

Yeni yıla tatlıyla girelim bütün yılımız da tatlı geçsin değil mi?

Bugün sizlerle harika bir pasta tarifi paylaşacağım. Normalde yaş pastayı çok seven biri değilimdir. Hele hazır  pastaları hiç... Yerken mutlaka şantili kısmını bir kenara ayırırım, tadı bana ağır gelir. Ve bol meyveli pastaları severim, özellikle kırmızı meyvelileri. Keki de yumuşacık olmalı...  İşte bu pasta tam da böyle. Siz de bu tarz pastaları seviyorsanız bu pastaya bayılacaksınız.

Bu pastayı ilk kez İzmirli Yemek Blogu Yazarları Buluşması'nda tattım. Sevgili blog yazarı arkadaşım Tülay hazırlayıp getirmişti. Pasta beni önce görüntüsüyle, daha sonra da tadıyla cezbetti, tek kelimeyle muhteşemdi ve ilk fırsatta Tülay'ın blogundan tarifi alıp denedim. Pandispanyası da kreması da çok başarılı kesinlikle tadan herkesin çok beğendiği ve hazır mı diye sorduğu bir pasta oldu, mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Tülaycığıma bu güzel tarifi için çok teşekkür ediyorum.

Geldik 2012'nin son günlerine... Şimdi dönüp 2011'i ve 2012'yi karşılama yazılarımı okudum (blogumun en sevdiğim yanlarından biri de bu)... 2011'i çok kötülemiş, 2012'den çok büyük beklentiler duymuş ve çift yılların uğruna inanmışım :) Şimdi 2012'yi değerlendirdiğimde hayatımda radikal kararlar aldığım ve önemli değişiklikler yaşadığım bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Bunlar iyi sonuçlar mı verir kötü mü bunu zaman gösterecek... Çünkü hayatta iyi sandığımız bazı şeyler kötüye dönebiliyor ve kötü olarak değerlendirdiğimiz olaylar bize yepyeni bir hayat sunabiliyor... 

2013'ten çok büyük beklentilerim yok sağlık ve huzur olsun yeter, bir de şu an sahip olduğum güzellikleri kaybetmeyeyim, onlar hayatımda kalsın yeter :)

Sizlere de yeni yılın güzellikler getirmesini bu pasta gibi tatlı ve pespembe geçmesini diliyorum...

Malzemeler:
Pandispanya

• 4 adet yumurta (oda sıcaklığında)
• 3 kahve fincanı toz şeker
• 3 kahve fincanı un
• 1 paket kabartma tozu
• 1 paket vanilin

Krema

• 4 su bardağı süt
• 3 yemek kaşığı mısır nişastası (tepeleme)
• 2 yemek kaşığı un (tepeleme)
• 1 adet yumurta sarısı
• Yarım su bardağı toz şeker
• 100 gr beyaz çikolata
• Yarım su bardağı file badem
• 1 kutu krema (200 ml)
• 50 gr böğürtlenli sos (Dr Oetker)

Pastanın içine

• 250-300 gr frambuaz (dondurulmuş)
• 1 tatlı kaşığı şeker
• Frambuaz ve şeker bir dakika birlikte kaynatılıp soğutulacak.

Pandispanyayı ıslatmak için

• Yaklaşık 1 su bardağı süt

Pastanın üzerine

• 100 gr beyaz çikolata (ben Bademmutfaktan aldığım  frambuaz aromalı beyaz çikolatayı kullandım)
• Yarım su bardağı file badem

Yapılışı:

Pandispanyanın yapılışı

• Derin cam bir kasede yumurtaları, şekeri ve vanilini mikserle 5 dakika çırpın.
• Üzerine  un ve kabartma tozunu eleyerek ekleyin ve mikserin en düşük ayarında 1 dakika daha karıştırın.
• 21 cm çapında kelepçeli kek kalıbının altına yağlı kağıt serin, kalıbın yanlarına da yağ sürüp hafif un serpin ve  karışımı kalıba boşaltın
• Önceden 5 dakika kadar ısıtılmış 175 derece fırında  40 dakika kadar pişirin. Pandispanya pişerken ilk 30-35 dakika kesinlikle fırının kapağını açmayın, pandispanyanız çöker.
• Pandispanyanın pişip pişmediğini keskin bir bıçakla kontrol ettikten sonra fırından çıkarın ve pandispanyayı 5 dk sonra kelepçeli kalıptan çıkarın. Çünkü pandispanya sıcak kalıpta kalırsa soğudukça çöker.

Kremanın yapılışı

• Tencereye nişasta, un, yumurta, süt ve şekeri koyun ve tel çırpıcıyla çırptıktan sonra tencereyi ocağa koyun ve karıştırarak koyulaşıncaya kadar pişirin. 
• Tencereyi ateşten aldıktan sonra beyaz çikolatayı ekleyin ve eriyinceye kadar karıştırın. Kremayı soğumaya bırakın.
• 200 ml lik kremayı mikserle katılaşıncaya kadar çırpın içine Dr Oetker böğürtlen sosu ekleyin bu karışımı, soğumaya bıraktığınız diğer kremaya ekleyip kremayı dondurucuda 15- 20 dakika bekletin. Kremaya file bademleri de ekleyip, karıştırın.

Pastanın oluşturulması:

• Pasta servis tabağınıza, pandispanyayı pişirdiğiniz kelepçeli kek kalıbının kelepçeli çemberini koyun.
• Pandispanyayı enlemesine 3 parçaya kesin. Servis tabağınıza kelepçeli çemberin içine pandispanyanın ilk parçasını yerleştirin. Tabana yerleştirdiğiniz pandispanyayı sütle nemlendirin. Üzerine kremanın 1/3 nü sürün. Frambuazların yarısını tüm yüzeye yerleştirin.
• İkinci pandispanya parçasını yerleştirin ve sütle nemlendirin, krema sürüp kalan frambuazları yerleştirin. Üzerine pandispanyanın son parçasını da yerleştirin ve krema sürün. Pastanın üzerini rendelenmiş beyaz çikolata ve file bademle kaplayın.
• Bu şekildeyken pastanızı buzdolabının dondurucusunda  15-20 dakika bekletin.
• Daha sonra  kelepçeli çemberi çıkarın, pastanın kenarlarını da kalan kremayla kaplayın,  kenarlarına da rendelenmiş beyaz çikolata, badem  serpin. Buzdolabında  en az 6 saat beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Not

• Pandispanyayı bir gün önceden pişirirseniz pastanız daha lezzetli olur.

Söke Un İle Toprağın Bereketi Etkinliği

Bugün sizlerle geçtiğimiz haftalarda katıldığım çok keyifli aynı zamanda da bilgilendirici bir etkinliğin detaylarını paylaşmak istiyorum. Söke Un tarafından düzenlenen "Toprağın Bereketi" etkinliğinde konumuz makarna yapımı, mekanımız ise İzmir Mutfak Sanatları Enstitüsü (İMSE) idi. Daha önce pek çok etkinliğe katılmış olmama rağmen Söke Un'un davetini aldığımda ayrı bir heyecan duydum. Bunun iki sebebi var: Birincisi blog yazarı arkadaşlarımda ilk kez bir mutfakta bir araya gelme ve birlikte bir şeyler öğrenme ve uygulama şansım olacaktı. İkincisi ise açıldığını duyduğumdan beri merak ettiği İzmir Mutfak Sanatları Enstitüsü'nü görme fırsatım olacaktı. Böylece Söke Un İzmir'deki blog yazarlarını ilk kez yemek konulu bir workshop ile bir araya getirerek bir ilke imza attı.

Gelelim günün detaylarına... Güzel ve güneşli bir cumartesi günü diğer blog yazarı arkadaşlarımla İMSE'nin mutfağında buluştuk. İMSE Balçova'da hemen Agora Alışveriş merkezinin karşısında cadde üzerinde, merkezi bir konumda... Mutfağa girdiğimde çok şaşırdım oldukça geniş ve profesyonel bir mutfakla karşılaştım. Blogumu takip ediyorsanız yemek kurslarına ne kadar meraklı olduğumu ve neredeyse İzmir'deki bütün yemek konulu kursları dolaştığımı ve izlenimlerimi burada da yazdığımı biliyorsunuzdur. Daha önceki mutfaklarla karşılaştırdığımda İMSE'nin tam da İzmir'e yakışacak iddialı bir yemek okulu olacağını düşündüm. Zaten adı bile bu iddiayı göstermiyor mu?

Mutfağa geçtik ve bize eğitim verecek olan Şef Özger Tanık ile tanıştık. Özger Şef çok sempatik, güleryüzlü, işini sevdiği her halinden belli bir insan.



Şefimiz bize taze makarna yapmak için temel alabileceğimiz  ve sonra bunu çeşitli malzemelerle zenginleştirebileceğimiz hamurun tarifini verdi ve hep birlikte uygulamaya başladık. Temel makarna hamuru için 200 gr un, 2 yumurta, 1 yemek kaşığı zeytinyağı ve tuz kullandık. Daha sonra bu malzemelere çeşitli eklemeler yaparak yukarıda görmüş olduğunuz rengareng makarna hamurlarını elde ettik. Eminim ilk bakışta çoğunuz bu renkleri gıda boyası ile elde ettiğimizi düşündünüz. Ama yanıldınız :) Yeşil olan hamurun içine ıspanak püresi, pembiş olanın içine pancar püresi, kırmızı olanın içine domates püresi ekledi şefimiz. Ne güzel fikir değil mi? Bir de otlu makarnamız vardı ki içinde tarhun, kekik, nane, zerdeçal, kırmızıbiber gibi ot ve baharatlar yer alıyordu.

Makarna hamurlarımızı hazırladıktan sonra sıra şekillendirme aşamasına geldi. Tabi her türlü donanıma sahip bir mutfakta bunu yapmak kolaydı, kenarda sıralanmış bizi bekleyen makinalar yardımıyla hem hamuru istenen inceliğe getirmek hem de istenen şekilde kesmek mümkün oldu.

Özger Şef bu klasik kesme yöntemleri dışında aynı hamurla ravyoli ve tortelliniyi nasıl yapabileceğimizi de gösterdi. Ardından makarnalarımızın bir kısmını tadım yapmak için pişirdik ve şef bize kendi hazırladığı domatesli sosun sırlarını anlattı. Diğer yanda  ravyoli ve tortellini için yer elması ve farklı mantar çeşitlerini kullanarak hazırladığı çok lezzetli bir iç harcı da anlattı.

Makarnalar pişip sos da hazırlandıktan sonra sıra bu lezzetleri tatmaya geldi. Taze makarnaları domatesli sos ve parmesanla birlikte yerken hazır makarna ile arada ne kadar lezzet farkı olduğunda hemfikirdik. Evet hazırlaması daha zor ama ortaya çıkan lezzet de çok farklı.

Böylece günün sonunda bu güzel mutfakta yaklaşık 4 saat geçirmiş, makarna yapımı ve sosları konusunda pek çok şey öğrenmiş, bir de bu lezzetleri tatmıştık. Daha sonra ise şefimizin elinden sertifikalarımızı aldık. Söke Un tüm bunlara ek olarak bir de kendi ürünlerinden oluşan bir hediye paketiyle uğurladı bizi ve unutulmaz bir gün yaşamış olduk. Ben Söke Un'un unlarını uzun zamandır kullanıyorum, ama ekmek karışımlarını hiç denemedim, pudingleri olduğunu da ancak ürünleri görünce öğrendim. Denedikten sonra sizlerle izlenimlerimi paylaşacağım. Daha önce hiç ekmek denemesi yapmamış biri olarak bu karışımları denemek için sabırsızlanıyorum.

Bu keyifli gün için Söke Un'a, daveti bize ulaştıran Söke Un'un tarif danışmanı ve Sakız Enginar adlı çok da güzel bir yemek sitesinin yazarı Dilek Yetkiner'e, çok iyi ev sahipliği yapan İzmir Mutfak Sanatları Enstitüsü ve Şef Özger Tanık'a ve harika fotoğrafları için Figen Karavaş'a çok teşekkürler. Güne dair daha fazla fotoğraf için facebook albümüme bakabilirsiniz. 

Ekonomiye Kadın Gücü

Ekonomiye Kadın Gücü projesi, dar gelirli kadınların ekonomik üretime katılımını teşvik etmek, sosyal ve ekonomik olarak güçlenmelerine katkıda bulunmak amacıyla, kadınların gelir getirici bir işe başlamasına veya işini büyütmesine destek olmayı hedefliyor.

Bu hedefin gerçekleşmesinde, küçük bir sermaye desteği ile dar gelirli kadınların ekonomik üretime başlamasına imkan tanıyan Mikrokredi Sistemi temel alınıyor. Mikrokredi, dünyada ilk olarak 1973 yılında Nobel Barış Ödülü sahibi Prof. Muhammed Yunus öncülüğünde yoksulluğun çok yoğun bir şekilde yaşandığı Bangladeş'te "Grameen Bank" altında faaliyetlere başladı. Prof. Muhammed Yunus, bu uygulamayı ilk olarak genç bir kadına bambu sepeti yapması için 6 $ kredi vererek başlattı.

Küçük sermayelerle değişen hayatlar

Türkiye'de 2003 yılında Prof. Muhammed Yunus'un girişimleriyle Grameen Trust ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) tarafından ortaklaşa başlatılan Türkiye Grameen Mikrofinans Programı pekçok dar gelirli kadının işe başlaması için cansuyu/başlangıç kredisi sağlayarak, teminat ve kefalet gerektirmeden finansman erişimi kısıtını ortadan kaldırarak onbinlerce kadının hayallerini gerçekleştirmesine destek oluyor.

Yoksullukla Mücadelede Yenilikçi Yöntem: Sosyal Finansman

Türkiye'de her 5 kadından biri yoksulluk sınırında olup kendi potansiyelini gerçekleştirmeyi, ailesine ve toplumsal üretime katkıda bulunmayı bekliyor. Türkiye Grameen Mikrofinans Programı'nın yaygınlaştırılması amacıyla, TİSVA ve Turkcell işbirliğinde hayata geçen Ekonomiye Kadın Gücü, Türkiye’de ilk defa sosyal borçlanma modelinin hayata geçirilerek kadınların gelir getirici işler yapması için küçük sermaye desteği sağlayan Mikrokredi Sistemi’ne yeni kaynak oluşturulmasını hedefliyor.

Sosyal inovasyon niteliği taşıyan bu yenilikçi model sayesinde sayesinde artık dileyen herkes dar gelirli kadınlara borç verebilecek, bağış yapabilecek, dar gelirli kadınların hayallerine kavuşmasına bireysel olarak destek verebilecek .Çünkü, Kadına Destek, Topluma Destektir.

Ekonomiye Kadın Gücü projesi ile kadınlarımız daha çok üreterek ekonomiye katılacak,

hayallerini büyütecek, ailelerine ve geleceğe yatırım yapacak, Türkiye kazanacak.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

4. Ege Mutfak Zirvesi İzlenimleri

Yeni Asır TV tarafından bu yıl 4.sü düzenlenen Ege Mutfak Zirvesi geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine çok ilgi çekiciydi. İzmirlilerin yoğun ilgi gösterdiği bu etkinliğe ben de sizlere anlatmak için katıldım yine :) Çektiğim fotoğraflar eşliğinde size günü özetleyeceğim.

Zeytinyağlı masasından bir kare

Tatlılar masası

Hamur işleri masası

 

Yine tatlı masası :)

Zeytin reçeli

Saat 10.00'da açılış konuşmaları ile başlayan zirve "Obezite ile mücadele" konulu panelle devam etti. 12.00'de ise farklı kategorilerdeki yemek yarışmaları başladı. Yarışmacılar zeytinyağlılar, etliler, hamur işleri ve tatlılar olmak üzere dört farklı  kategoride birbirinden güzel lezzetleri jürinin beğenisine sundu.

Üç blog yazarı arkadaşım da (Aslı, Gökçe ve Fatma) bu yarışmaya katılmıştı, onların yanında olmak ve heyecanlarını paylaşmak beni çok mutlu etti :) Aslı'nın sunumuna yetişemedim ne yazık ki, diğer iki arkadaşımın tabağı aşağıda...

Gökçe'nin kadayıf böreği

Fatma'nın tatlılar kategorisinde ikincilik kazanan incirli tatlısı

 

Bayraklı Belediyesi birbirinden lezzetli ve değişik görünün ve Ege mutfağını yansıtan yemekleriyle zirvenin ilgi odağı olan standlardan biriydi.

Bornova Belediyesi'nin keşkek ve Ege otlarından hazırlanmış salatalarının tadımının yapıldığı standları da çok ilgi gördü.

Ödemiş Belediyesi'nin standında yer alan el emeği ürünler, özellikle tığ işi ya da iğne oyasından yapılan takılar çok güzeldi.

Seferihisar Belediyesi ağırlıklı olarak mandalinalı ürünlerden oluşan standıyla yine çok ziyaret edilen standlardan biriydi. Mandalina pestili, mandalina reçeli ve keçeden yapılan el işleri dikkat çekiciydi.

Kahve Diyarı latte, Americano kahve ve çikolata ikramları ile standının önünde uzun kuyruklar oluşturdu :)

Tariş'in ürünlerini sergilediği şirin standı

Arada Ege'nin dışına çıkıp yurdun diğer güzel köşelerinden tatlar sergileyen standlardan biri. Bir kaşığa kırk tane sığacak kadar küçük Kayseri mantısı.



İlginç standlardan biri daha... Wonderbag marka tencere taşıma çantaları :) Pikniğe yada yemeğinizi taşımak istediğiniz herhangi bir yere soğutmadan ve dökmeden bu çantalarla götürebiliyorsunuz.

Bu kadar güzelliğin yanında bir de ruha hitap eden klasik müzik dinletisi de zirvenin incelikleri arasındaydı.

Zirve canlı olarak Yeni Asır Tv'den de yayınlandı. Saat 19.00'a kadar devam eden zirvede Ege lezzet markaları ve belediyelerin standları ziyarete açıktı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da İzmirlilerin yoğun katılımı ve memnuniyeti ile tamamlandı. Başta Yeni Asır Tv olmak üzere emeği geçen herkese bir İzmirli olarak teşekkürlerimi sunuyor ve önümüzdeki yıllarda da devamını diliyorum.

Geçen yılki zirveye dair yazıma da bakmak isterseniz tık tık.

Hediyelik Eşya Fuarı 2012

Yeni yıla yaklaştığımız şu günlerde her yıl olduğu gibi bu yıl da Hediyelik Eşya Günleri başladı. Ben de bir sonraki yazımda bahsedeceğim 4. Ege Mutfak Zirvesi'ne katıldıktan sonra hemen yanında yer alan bu fuarı gezme fırsatı buldum. 

Öncelikle fuarın girişinin ücretli olması bana çok anlamsız geldi, 2 tl ama yine de gereksiz bence, profesyonellere hitap eden bir fuar değil sonuçta. Bunun dışında hafta sonu ve fuarın ilk günleri olması dolayısıyla ziyaretçi kalabalığı çok fazlaydı. Etrafa şöyle bir göz gezdirdiğimde ilk bakışta her yerde bulunabilecek sıradan hediyeler ya da Çin malı ürünler olduğunu düşündüm. Ama biraz daha detaylı gezdiğinizde arada ilgi çekici ve az bulunan, değişik objeler bulmak da mümkün.

Siz de bu fuarı gezmek isterseniz 30 Aralık'a kadar 11.00-22.00 saatleri arasında açık olduğunu hatırlatmak isterim.

Gidemeyecek olanlar için  fuardan çektiğim fotoğrafları paylaşayım :)

Fuarda biblo ya da dekoratif pek çok ürün seçeneği var...

Kahramanmaraş'a ait yöresel ürünlerin satıldığı bir standdan kareler... Patlıcan, domates ve biber kurusunu pek çok yerde görüyoruz ama kabak kurusu daha az rastlanır bir ürün sanırım. Bu stand dışında Antakya ve Karadeniz'e ait yöresel ürünlerin satıldığı standlar da çok ilgi çekiciydi.

 

İlgimi çeken bir başka stand da farklı aromalarda kahve, meyve unu ve meyve yağı satan bir standdı. Burada keçiboynuzu kahvesini tattık. Kahve tadının az keçiboynuzu aromasının fazla olduğu değişik ama hoş bir içecekti. Bunun dışında fındık, kayısı çekirdeği, kestane, incir çekirdeği, çörekotu, üzüm çekirdeği, menengiç, kabak çekirdeği, hindistan cevizi gibi farklı kahveler mevcut. Tabi bu kahvelerin kahve tiryakilerinden çok, farklı tatlar arayanları ya da bu saydığım besinlerin faydasını düşünenleri memnun edeceğini de söylemeliyim. Çünkü bu karışımlar içindeki kahve miktarı 0.7 dolayısıyla kahve tadı çok az ve zaten "sağlık kahvesi" olarak sunuyorlar.

Gaziantep'ten gelen bakır ve gümüş sunum materyalleri çok şıktı.

Pişmaniyenin hazırlanışı...

Bu hasır sepetleri çok beğendim hem renkleri çok güzeldi hem de kapaklı olması hoşuma gitti, üç farklı boyu var, ekmek sepeti de olabilir, kurabiye, börek vs saklamak için de kullanılabilir.



Hediye olur mu bilemem ama ilginç olduğu kesin olan bir ürün: kupa çekme makinası :) Ben ilk kez gördüm :)

Mermerden çeşitli objeler

Bu ahşap boyama çerçeve, ayna, kutu ve tepsilere bayıldım! Daha önce Alaçatı çarşısında da görmüş hayran kalmıştım, yine çok beğendim...

Gidecek olanlara keyifli gezmeler!

Yılbaşı Hediye Seçenekleri

Bu ay boyunca vitrinleri, alışveriş merkezlerini, sokakları saran renkler, ışıklar, süslemeler, kısacası yeni yıl coşkusu çok hoşuma gidiyor. Hediyeleşmeyi, özel günleri, kutlamaları seven biri olarak içim kıpır kıpır oluyor :) Blog adresime gelen basın bülteni ve duyuruları incelerken beğndiklerimi sizler için bir araya topladım, belki sizlerin hediye arayışlarına fikir verir diye. Bunlar benim sevdiklerim, siz de sevdiniz mi? :)

Pera Bulvarı'ndan sizin için seçtiklerim:

Divan-Sirius Hamper

İçerisinde çikolata ve lokum çeşitleri, yılbaşı figürlü kese, kavanoz, bardak ve yılbaşı süsü bulunan bir sepet.

Tantitoni'nin renkli ve yeni yıl konseptli ürünleri

Yeni yıl partisi için evde en güzel atmosferi yaratacağınız bir koleksiyon (Ommport tekstil)

cikolatasepeti.com’un yılbaşı için hazırladığı özel sepetler, damakları şenlendirdiği kadar gözleri de kamaştırıyor. İçinde cikolatasepeti.com çikolatalarının alışılmış lezzetlerinin ve yılbaşı konseptli birbirinden şık aksesuarın bulunduğu yılbaşı sepetleri sevdikleriniz için harika bir yılbaşı hediyesi olacak.

Bongavon'dan:

Biraz kır havası, biraz renklerin rüzgarı ve biraz da romantizm. Tümü Retromance'in incelikle detaylandırdığı mutfak tekstil aksesuarlarında buluşmuşlar.

Bernardo'nun yılbaşı temalı ürünleri

Avantajlı alışverişin keyfini yaşatan porselensepeti.com, yeni yıla özel tasarımlarıyla şansın yanınızda olmasını sağlıyor. El yapımı porselen narlardan, kadehlere kadar birçok ürün porselensepeti.com farkıyla yılbaşı sofralarını süslüyor.

Yeni yılın heyecanını sofralarınıza taşıyan Porland, eşsiz ürünleri ile sizi, hediyelik ürünleriyle de sevdiklerinizi mutlu etmeye yetecek. 

Kahve Dünyası'nın yılbaşına özel ürünleri