Geçtiğimiz ay Sevgili Tijen'den "İglo İzmir'e geliyor" başlıklı maili gördüğümde çok heyecanlandım. Uzun zamandır Tijen'in yemek sitesini, Lezzet dergisindeki yazılarını, NTV, CNBC-e ve E2'deki yemek programlarını ve İGLO Hobimle Mutluyum Yemek Okulu'ndaki faaliyetlerini keyifle takip ediyordum. Dolayısıyla öncelikle Tijen'le tanışma, yüzyüze görüşme, sohbet etme heyecanı sardı beni. Aynı zamanda İglo'nun yemek danışmanı olan Tijen'in sitesinde blogcu arkadaşlarla İglo ürünlerini kullanarak hazırladıkları yemekleri ve fotoğrafları gördükçe hep Yemek Okulu'na katılmayı istiyordum. Aslında Tijen'in ve İglo ekibinin de niyeti bu yöndeymiş ama malesef İzmir'de bunu uygulayabilecek bir yemek okulu ya da mutfak sanatları merkezi tarzı bir yer olmadığı için bu isteklerini gerçekleştirememişler. Tabi buna çok üzüldüğümü söyleyemeyeceğim :) Birlikte yemek yapmak mutlaka keyifli olurdu ama Tijen'in hazırladığı lezzetleri onun elinden tatmak da büyük bir şanstı bence.
Tijen'in bizler için hazırladığı yemeklere geçmeden önce tatlı sohbetimiz esnasında İglo hakkında öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İglo dünyanın ilk ve en köklü dondurulmuş gıda firması, dolayısıyla haklı olarak "dünyanın en büyük dondurulmuş gıda uzmanı" sloganını kullanıyor. İglo gıdaları dondururken kullandığı ileri teknolojisiyle ürünlerin taze görünümlerini ve besin değerlerini de korumuş oluyor. Bunun için gıdaları kısa sürede dondurmaya özen gösteriyorlar. Mesela bezelyeyi tarladan topladıktan sonra 2,5 saat içinde donduruyolarmış. (Bir sonraki yazımda bahsedeceğim gibi bu etkinliğin ertesi günü İglo ürünleriyle ailemiz için bir sofra hazırladım, oradaki zeytinyağlı bezelye, rengi ve lezzetiyle annemden tam not aldı.) Deniz ürünlerini de yüzen fabrikalarda yakalandıktan en geç 90 dakika sonra donduruyorlarmış. Akdeniz levreği ve Ege çipurasını denemiş biri olarak bu ürünlerin lezzet olarak tazesi kadar güzel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.Üstelik özel bir sosla marine edilmiş olduğundan hazırlaması ve pişirmesi de çok kolay.
Bir başka önemli nokta da İglo ürünlerinde katkı maddesi ve renklendirici kullanılmıyor olması. İglo besinleri -40 dereceden daha fazla soğuklukta kısa sürede dondurduğu için başka bir işlem ya da katkı maddesi eklenmesine gerek kalmıyormuş.
İglo hakkında daha ayrıntılı bilgiler için kendi sitesine İglo ürünleriyle hazırlanan nefis tarifler için Tijen'in sitesine bakabilirsiniz.
Etkinlik gününe ait detaylara tekrar dönecek olursak... Mekan olarak İzmir'de deniz ürünleri konusunda ilk akla gelen yerlerden biri olan Deniz Restoran seçilmişti. Karşıyaka sahilinde yer alan restoran, konumu, deniz manzarası, ferah ortamı ve servis kalitesiyle günümüzün güzel geçmesine katkı sağladı.
Restorana vardığımda önce Tijen'imin güleryüzü, sonra İzmirli blog yazarı arkadaşlarımın sıcaklığı daha sonra da bu özenli masa karşıladı beni. Ve tabii ki Tijen'in bizim için hazırladığı lezzetler... Neler mi vardı?
Mısırı çok seven biri olarak bu atıştırmalığa bayıldım! Bezelye de mısıra çok yakışmıştı.
Peynirli İGLO Gurme Karides Salatası
Yine Tijen'in hazırladığı hem salata hem fingerslara eşlik edebilecek harika soslar...
Hem İglo ürünleriyle hazırlanan lezzetler hem sıcak sohbetler eşliğinde çok güzel bir gün geçirdik. Sevgili Tijen çok hoş bir insan güldüğünde gözlerinin içi gülen, sıcak, samimi. Tam bir İzmirli ya da Egeli desem bana kızmazsınız değil mi? Onu tanımaktan mutlu oldum. Çok iyi bir ev sahibiydi, hepimizle tek tek ilgilendi, sohbet etti. Kendimi bir tanıtım etkinliğinde değil, Tijen'in evinde misafirlikte gibi hissettim. Bu güzel ve unutulmaz gün için ve tabii ki İglo ürünlerinden oluşan hediyeler için sevgili Tijen Aktay'a, Serra Hanıma ve İGLo firmasına teşekkür ederim.
0 yorum:
Yorum Gönder