İftar İçin Menü Önerileri

Ramazan geldi geçiyor, henüz ne bir davet sofrası hazırlayabildim ne de bir sofraya konuk olabildim. Hal böyle olunca sizlerle ramazan ruhuna uygun tarifler de paylaşamıyorum. Blogumu boynu bükük bırakmamak, sizleri de eli boş çevirmemek için geçen yılın sofralarını sizler için bir araya getirdim. Belki iftar menüleriniz için fikir verir sizlere.

İlk soframız salata ağırlıklı. 

Menümüzdekiler:

• Arpa Şehriyeli Yayla Çorbası

• Kuzukulağı Salatası
• Sarımsak Soslu Semizotu Salatası
• Turp Otu Salatası
• Zeytinyağlı Barbunya
• Kırmızı Biber Kavurması
• Kabak Borani
• Pancar Sapı Kavurması

• Çıtır Kasede Sebzeli Tavuk Sote
• Biftek Sarma
• Kremalı Patates
• Pirinç Pilavı
• Çilekli puding ve sakızlı muhallebili kup

İkinci soframız yine salata ağırlıklı :) Birkaç yeni tarif denemesi de mevcut.

Menümüzdekiler:

• Arpa Şehriyeli Yayla Çorbası
• Pembe Salata
• Bulgur Köfteli Ispanak Salatası
• Semizotu Salatası
• Patlıcan Salatası
• Bezelye Salatası
• Güllaç Yufkasından Tavuk Böreği
• Peynirli Patates Topları
• Tavuk Köftesi
• Mantar Soslu Bonfile
• Domatesli Biberli Arpa Şehriye Pilavı
• Yaz Kompostosu
• Vişne Soslu Muhallebili Pasta

Paylaşacağım üçüncü sofra rengarenk. Yine salata ve hafif yiyeceklerden oluşan bir menü var.

Menümüzdekiler:

• Atıştırmalıklar
• Peynirli-Salamlı ve Havuç Ezmeli Kanepe
• Köfteli Semizotu Çorbası
• Ton Balıklı Biber Ruloları
• Sarımsak Soslu Semizotu Salatası
• Pembe Salata
• Susamlı Kuskus Salatası
• Kabak Borani
• Yoğurtlu Havuç Ezme
• Tavuklu Muska Böreği
• Çökertme Kebabı
• Yaz Kompostosu
• Mozaik Pasta
• Keşkül
• Erzurum Helvası
• Maraş Dondurması (hazır)

Sofra detaylarına ve var olan tariflere linkleri tıklayarak ulaşabilirsiniz. 

Hepinize tekrar huzurlu ve bereketli bir ramazan ayı diliyorum. 

Blue Lizard Güneş Ürünleri

Avustralyalılar güneşten korunmada neden
Blue Lizard’ı tercih ediyorlar?

Ülkemizde birçok hekim tarafından reçete edilen “Avustralyalı” güneş koruyucusu Blue Lizard, Amerikan Dermatoloji Akademisi üyesi dermatologların büyük çoğunluğu tarafından önerilen markadır. Aynı zamanda da Amerika’da kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşu olan Environmental Working Group (EWG) tarafından incelenip değerlendirilen yüzlerce güneş ürünü arasından sağlıklı ve güvenilir olma kriterine göre seçilen ilk 10 güneş koruyucu ürün arasında yer almakta ve tüketicilere önerilmektedir. Çünkü Blue Lizard,  mikronize boyutta çinko oksit  içerir; üstelik içerdiği çinko oksit miktarı % 6 ila 10 arasındadır. (Amerika’da % 5’in altında çinko oksit içeren ürünler dermatologlar tarafından reçete edilmemektedir). Mikronize boyuttaki Çinko oksit hem UVA hem de UVB gibi zararlı ışınlara karşı tüm deriyi eşit düzeyde koruyan, güçlü bir koruyucu katman oluşturur. Yüksek çinko oksit içeriği olmasına karşın kozmetik olarak kullanılabilir kıvamdadır, çinko oksit içeriğini azaltmamak adına da sprey haline getirilmemekte, sadece krem olarak kullanıma sunulmaktadır. İçeriği ve yapısı itibarıyla teknolojik olarak diğer güneş koruyuculardan daha gelişmiştir; deriye uygulanması ve deriyle uyumu daha üstün, deride kalış süresi daha uzundur.

Blue Lizard güneş ürünlerinin güvenilirliği nereden kaynaklanıyor?

Blue Lizard, etkisi kanıtlanmış, geniş spektrumlu, ışığa dayanıklı koruyucu özelliği sayesinde zararlı UVA ışınlarını güvenilir bir biçimde bloke eder. Güvenilirliği kanıtlanmış olan bu ürünler ABD’de dermatoloji uzmanları, pediatri uzmanları ve eczacılar tarafından özellikle önerilmektedir. 

Blue Lizard ABD’de üretilmekte ve dünyada güneş koruyucularına ilişkin en zorlu standartların uygulandığı Avustralya’da bile standartların gerektirdiği koşulların ötesinde bir koruyucu etki sağlamaktadır.

Sadece krem formunda.. ve bu yüzden işe yarıyor !

Hayır, ne yazık ki Blue Lizard sprey, jel veya köpük formunda üretilmiyor, çünkü bu durumda onun eşsiz formülünden ödün vermek zorunluluğu ortaya çıkacaktır.

Eğer deride uzun süre kalmazsa işe yaramaz!

Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) güneş koruyucuların durgun su ortamında deride 80 dakika kalması gerektiğini öngörür ve koruyucu ürünlere ait standartları buna göre düzenler. Avustralya standartları ise su sporları yapan tüketicileri düşünerek güneş koruyucuların çalkantılı suda 240 dakika boyunca deride kalması gerektiğini öne sürer. Sizce Blue Lizard hangisine daha yakındır? 

Blue Lizard bir çok güneş koruyucuya göre suya 3 kat daha dayanıklıdır. Bu nedenle güneş koruyucunuzu seçerken ”suya dayanıklı” olmanın ne anlama geldiğini bir kez daha düşünmelisiniz.

 Blue Lizard Nemlendirici Yüz Koruyucusu 

Günlük nemlendirici formül kozmetik yönden güçlendirilmiş % 8’lik Çinko oksit ile birlikte etkisi kanıtlanmış bir nemlendirici olan Hyaluronik asit içerir. Parfüm ve yağ içermeyen formülü, yeşil çay ve E vitamini gibi antioksidan maddelerle zenginleştirilmiştir.

Blue Lizard Bebek Güneş Koruyucusu

UVA’ya karşı tam bir koruma için kullanılan güneş ürününün en az  %5 Çinko oksit içermesi önemlidir. Blue Lizard Bebek Güneş Koruyucusu, %10 oranında Çinko oksit içerir. Deride herhangi bir tahriş olasılığını en aza indirebilmek amacıyla doğal güneş filtreleri olan Çinko oksit ve Titanyum dioksit içerir. Zararlı veya tahrişe yol açan nitelikte kimyasal emici maddeler içermez. Duyarlı ciltler için geliştirilmiş olduğundan parfüm içermez. 

Blue Lizard Regular (Çok Amaçlı) Güneş Koruyucusu

SPF 30+ koruma faktörlüdür, uygulandıktan 2 saat sonra dahi SPF 32 düzeyinde UVB korunması sağlar. UVA ve UVB ışınlarından kaynaklanan güneş yanıklarını ve cilt hasarını önlemeye yardımcıdır.

Blue Lizard Sport (Suya Dayanıklı) Güneş Koruyucusu

UVA ve UVB’ye karşı geniş spektrumlu koruma sağlar. Suya ve terlemeye karşı çok dayanıklıdır. Çinko oksit (% 6) içeren formüle sahiptir. SPF 30+ gücünde koruma sağlar

Blue Lizard güneş koruyucu ürünlerini www.sanovisonline.com adresinden alabilirsiniz.


Not: Ürünleri denedikten sonra izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım :)

Seçkin Cilt ve Saç Bakımı Markaları Sanovisonline'da!

Seçkin Cilt ve Saç Bakımı markalarına
“ilk elden” bir “tık”la www.sanovisonline.com’da

sahip olabilirsiniz!

Sanovis, yıllardır estetik merkezlerine sunduğu dünyanın önde gelen profesyonel cilt ve saç bakımı markalarının “ev bakım ürünlerine” tüketicilerin “ilk elden ”bir “tık”la sahip olabilmeleri için www.sanovisonline.com” u kullanımınıza sunuyor.

Gençlik ve güzelliğin  yaratılması ve korunması için sonsuz seçenkler vardır. En büyük organımız olan cildimiz, yaşamımızın her döneminde özeni ve bilinçli bir yaklaşımı hak eder. Cilt ve saç bakımı sadece ulaşabildiğimiz ürünleri  kullanmaktan ibaret değildir. Doğru ürünleri, doğru zamanda, doğru sıklıkla kullanmak gerekir. Peki sizin ihtiyacınız olan, en doğru cilt ve saç sağlığı ürünleri hangileridir? Bu sorunun cevabını www.sanovisonline.com’dabulabilirsiniz.

Size özel kategoriler…

Sanovisonline’da uzman bir ekibin sizler için oluşturduğu ana ve alt kategoriler sayesinde cildiniz ve saçlarınız için en uygun, profesyonel tedaviye en yakın “Sağlıklı Cilt Bakımı Sistemi”ni oluşturabilirsiniz. “Sağlıklı ve zinde bir yaşam” felsefesinden yola çıkan Sanovisonline, “Acaba cildime en uygun temizleyici ya da en uygun anti-aging kremi hangisidir?” gibi en çok sorulan  sorulardan yola çıkarak bir ilki gerçekleştirdi ve içinde anti-aging bakım, cilt temizliği/hafif mekanik soyma, göz çevresi bakımı, koyu lekeleri giderme, akne, “vücut sıkılaştırma’, kuru cilt bakımı, güneşten korunma’, farklı derecelerde saç dökülmesi yağlı ve kepekli saç derisinin bakımı gibi tam 14 ana kategori belirledi. Ayrıca bu ana kategoriler örneğin Anti-aging bakım'ın üzerine geldiğinizde temizleyici, güçlendirici, nemlendirici, hafif soyucu ve güneşten koruyucu gibi alt kategorilere ayrıldı.. Böylece “Benim anti-aging bakıma ihtiyacım var ama bu kadar ürün içinden hangilerini kullanmalıyım?” sorusunu sorduğunuzda ana kategoriler ve onların alt kategorileri sayesinde ürün karmaşasına düşmeden kendi cilt sağlığı sisteminizi oluşturabilme olanağı yaratıldı..

Eğer bu kategorilerin de sizin için yeterli olmadığını düşünüyorsanız cildinizle ilgili her türlü sorunuzu bir e-mail göndererek sorabiliyorsunuz. Sanovisonline yetkilileri, uzman doktorlara danıştıktan sonra yararlanabileceğiniz en uygun sistemi en kısa zamanda önermeyi hedefliyor.

Dönemsel promosyonlar

Dönemsel promosyonlarda site üyelerine öncelik tanınıyor. Örneğin size gönderilen tek kullanımlık promosyon kodlarıyla özel indirimlerden faydalanabilirsiniz. Bunun için Sanovisonline’dan en az bir kez alışveriş yapmanız ve siteye üye olmanız (Sadece adınız, soyadınız ve e-mail adresinizi girerek üye olabilirsiniz) yeterlidir. 

Sanovisonline’da satılan ürünler nerede üretilmektedir?

Halen satılmakta olan Agera grubu A.B.D’de, Catherine Lara Fransa’da, Blue Lizard A.B.D’de, Inno-Search İspanya’da, Inno-Roller Kore’de, Thymuskin Almanya’da, Lycogel ise Hollanda’da üretilmektedir. Sanovis, bütün bu markaların Türkiye’deki tek temsilcisidir. 

Tavuklu Bamya Yemeği

Bugün de iftar sofranızda deneyebileceğiniz bir yemek tarifimiz var. Genelde zeytinyağlı ya da etli pişirdiğiniz bamyayı bir kez de tavuklu deneyin hafif ve lezzetli olduğunu göreceksiniz. 

Deneyeceklere afiyet olsun...

Malzemeler:

• Yarım kilo bamya
• 2-3 parça tavuk (ben kalça şiş kullandım)
• 1 adet soğan
• 2-3 diş sarımsak
• 2 adet büyük domates
• 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ
• 1-2 adet limon (büyüklüğüne göre)
• 1-2 bardak sıcak su
• Tuz 

Yapılışı:

• Bamyaları yıkayın, süzgüde suyu süzüldükten sonra ayıklayın.
• Soğan ve sarımsağı yemeklik doğrayın. Sıvıyağda kavurun.
• Kuşbaşı doğranmış tavuk etlerini suyunu salıp çekene kadar kavurun.
• Bamyaları ekleyin, hemen limonunu sıkın, üzerine domatesi, tuzunu ekleyin.
• Kısık ateşte fazla karıştırmadan suyunu çekene kadar kavurun, ardından sıcak suyunu ekleyin.

Bazlama

Hem sahur hem de iftar sofralarınız için hazırlayabileceğiniz sıcacık bazlamalar... Tarifi becerikli arkadaşım Cafe Portakal'dan :) Bu vesileyle sağlıklı, huzurlu, bereketli, hayırlı bir Ramazan geçirmenizi dilerim.

Annemin tam buğday unlu gözleme ve bazlama tarifine de bir göz atmanızı öneririm :)

Malzemeler:

• 1 su bardağı ılık süt
• 1 su bardağı ılık su
• 1 tatlı kaşığı tuz
• Yarım paket yaş maya
• 4-4,5 su bardağı un

Yapılışı:

• Yoğurma kabına ılık su ve sütü alarak mayayı eritin.
• Tuz ekleyin.
• Yavaş yavaş unu ekleyerek yumuşak bir hamur hazırlayın.
• Hamuru üzeri kapalı olarak bekletin, mayalanmasını sağlayın.
• Hamuru 6 eşit parçaya ayırın.
• Her bezeyi tabak büyüklüğünde açın.
• Isınmış teflon tavada altını ve üstünü pişirin.
• Bütün bezelere aynı işlemi uygulayın ve sıcak olarak servis edin.

Not: 

• Ben bir kısmını minik bazlamalar şeklinde hazırladım, bu şekilde yapıp farklı iç malzemeleriyle sandviçler hazırlayabilirsiniz.

Bisquitte Cafe

Optimum buluşması, Kule Cafe derken size yine Optimum'da yer alan bir mekandan bahsedeceğim: Bisquitte... Bisquitte'in ben önce Bornova'dtaki şubesini görmiştüm ve şirin dekorasyonu dikkatimi çekmiş, bir gün denemeli demiştim. henüz oraya gitme fırsatı bulamadan Gaziemir'deki şubelerine misafir olduk.

Bisquitte'e gittiğimde tadım etkinliğini organize eden Bahar (Cafe Portakall), Bedişmutfakta ile koyu sohbet halindeydi, ben de dahil oldum... Derken işletmenin sahibi Alişan Bey sohbete katıldı ve bize markaları hakkında bilgi verdi, sorularımızı cevapladı. Fransız markası çağrışımı yapan Bisquitte isminin hikayesinden, franchasing sistemiyle çalışmalarından, farklı lezzet arayışlarından bahsetti.

Bu arada diğer yemek blogu yazan arkadaşlarım Miskokulu Lezzetler, Lezzetli Somunlar, Pembe Kekik ve Mandalin Çıkmazı da aramıza katıldı. Biz onlarla bir yandan menüyü inceleyip bir yandan sohbet ederken moda ve güncel konularda yazan diğer arkadaşlarımız topluca bir başka etkinlikten (takı workshopundan) geldi.

Ekibin tamamlanmasından sonra sıra yemeklerin tadılmasına geldi, menü o kadar cici ki bakmaya doyamıyorsunuz, gazete formatında hazırlanmış, tasarımları da kendilerine aitmiş. Güzel fotoğraflar ve zengin bir menü arasından çalışanların da önerileriyle seçimlerimizi yaptık.

Yemeklerimiz geldiğinde öncelikle sunumları göz dolduruyordu. Yanında patates, salata ya da makarna gibi aperatiflerle birlikte hem doyurucu hem de lezzetli tabaklar vardı. Her tabak o kadar şıktı ki hangi yemeği seçseniz diğerinde aklınızın kalması kaçınılmazdı.Bu arada özel Bisquitte ekmeğinden de bahsetmemek olmaz, ekmek, çörek arası nefis bir lezzet, hele ki bizim gibi sıcak tatma şansınız olursa kaç tane yediğinizi sayamayacaksınız :)

Yemeklerimizi keyifle yedikten sonra tatlı faslına geçtik.Tatlı çeşitleri arasından seçim yapmak da zordu... Hal böyle olunca hepsinden azıcık azıcık tattık. görev gereği, malum tadım etkinliği :) Hepsi güzeldi ama benim favorim Hindistan cevizli tatlı baymıyor, hafif bir lezzeti var görüntüsü de çok davetkar....

Tatlılardan sonrası malum, çaylar, kahveler, uzayan muhabbetler... O kadar rahat, huzurlu bir ortamı var ki orada sıkılmadan saatlerce oturduk. Bir de çalan müziklerin çok zevkle seçildiğine değinmeden geçemeyeceğim. Orada da bunu dile getirdiğimde Serap Abla (Lezzetli Somunlar) bizim zamanlarımızın müziği dedi, ama sanırım ben de o zamanlara aitim :)


Mekanın dekorasyonu da çok hoş, detaylarla, çeşitli objelerle ve renk kullanımıyla mekana güzellik katılmış.

Bisquitte'in Optimum dışında Bornova ve Manisa'da da şubeleri var, çok yakında bir kaç yere daha açılacağının haberini de aldık. Bu şubelerden birinde sizlerinde bu güzel ortam ve müzikler eşliğinde keyifle yemeklerinden tatmanızı diliyorum.

Bu güzel gün için  bizi misafir eden Alişan Yıldız Beye, Bisquitte çalışanlarına ve organizasyonu sağlayan Bahar'a (Cafe Portakal),tabii ki diğer blog yazarı arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.

İletişim bilgileri:
http://www.bisquitte.com/
Twitter sayfaları
Facebook sayfaları

Kule Cafe'de Kahvaltı

Kule Cafe ile ilk tanışmam birkaç ay öncesine dayanıyor. Optimum'un ilk açıldığı günlerde gezip dolaştıktan sonra hem soluklanmak hem de akşam yemeğini yemek için bir yer ararken Kule Cafe'yi denedik. O gün makarna çeşitlerini denedik ve oldukça memnun kaldık. Makarnamıza ilave parmesan istediğimizde kocaman bir kasede getirmeleri hoşumuza gitmişti. Sizlere öğle ya da akşam yemekleriniz için de bu mekanı gönül rahatlığıyla önerebilirim. Ancak bugün kahvaltısından söz etmek istiyorum.

Bir önceki yazıda da anlattığım gibi İzmirli bloggerlarla bir araya geldiğimiz Optimum buluşmamızın ilk durağı Kule Cafe'ydi. Buradaki harika kahvaltı ile güne başladık. Son derece özenle hazırlanmış bir sofra olduğunu söylememe gerek yok, zaten fotoğraflar da anlatıyor.

Restoran ya da otel fark etmez, bir mekanın kalitesini aynı zamanda kullandığı malzemelerin kalitesi yansıtıyor. Mesela kahvaltıda kötü bir peynir sunan bir otel bitmiştir benim için... Hele ki işi doğrudan kahvaltı olan bir çok mekanda (Çiçekliköy gibi) kahvaltıda en kalitesiz peynir ve zeytinlerin sunulmasına şaşırıyorum. Kule Cafe'de ise olması gerektiği gibi peynir, zeytin ve diğer kahvaltılık malzemeler özenle seçilmiş, ağız tadıyla yiyebiliyorsunuz.

Bize normal kahvaltılıklarının yanı sıra minik ekmekler ve muffin&kurabiye tabağı da ikram ettiler.



Bal-kaymak ve lor-reçel (yaban mersini reçeli) sunumları çok şıktı.



Sebzeler işletme sahibinin kendi bahçesinde yetişiyormuş, bu sebepten çok taze ve lezzetli. Hele minicik ve tatlı biberler daha o sabah toplanmış. Bu pek az yerde rastlayabileceğiniz bir durum.



Bu dürümler özel bir lavaşla ve çeşitli iç malzemelerle hazırlanmış, çok lezzetli ve görsel olarak da cazipti. Bir kısmı tuzlu, bir kısmı da Nutellalıydı.

Gelelim tatlıya... Bu tabakta görmüş olduğunuz tatlılar Kule Cafe'nin klasikleri arasında. İlk gittiğimizde bizimle ilgilenen servis elemanının tavsiyesi üzerine tatmıştık. Çok beğenmiş hatta evde de denemeli demiştik. Kahvaltı sonrasında tekrar bu tatlıları yeme şansımız oldu. Solda görmüş olduğunuz rulo pasta, içinde krema yerine dondurma kullanılmış, çok hafif bir pasta. sağdaki ise içi dondurma dışı ise incir ezmesinden oluşan müthiş bir lezzet. benim favorim bu oldu.

Kule Cafe'de fiyatlar da birçok yere göre oldukça uygun. Menüden sizlere fikir olması açısından birkaç şeyin fiyatını vereyim: Kahvaltı 7, krep 7,5-9, salata çeşitleri 7-11, sandviçler 4-7,5, katmer-dürümler 3-7, makarnalar 7-11, pizzalar 8-12, tavuklar 9,5-12,5, balıklar 12-13,5, etler 12, 24, tatlılar ise 5-6,5 tl arası. Optimum'a yolunuz düştüğü bir gün kahvaltı ya da yemek için denemenizi tavsiye ederim.

Unutmadan Kule Cafe'nin işletmecisinin bir de Güzelbahçe'de Kule Balık Evi adlı bir mekanı daha olduğunu söyleyeyim. Bir balıksever olarak orayı da keşfettiğimde size izlenimlerimi yazarım.

İletişim bilgileri:

Kule Cafe

Gaziemir Optimum Avm üst katı

Tel: 273 85 10

İzmirli Bloggerlar Optimum'da!

Optimum alışveriş merkezi ile ilk tanışmam Ankara’dayken olmuştu. Üç yıl önce Ankara ziyaretimde tanıdıklarımız Optimum’dan marka ürünleri ne kadar uygun fiyata aldıklarını anlata anlata bitirememiş, bizi de kaldığımız kısa sürede birkaç kez götürmüşlerdi. Sonra İzmir’e de Optimum açılacağını duyduğumdan beri heyecanla açılmasını beklemeye başladım. Gaziemir çok sık yolumun düştüğü bir yer değil, ancak havalimanına gidip gelirken sürekli inşaatın durumuna bakıyor açılmasını merakla bekliyordum. Ve nihayet 3 ay önce Optimum açıldı…





Birkaç gün önce de Optimum’u daha yakından tanıtmak amacıyla İzmirli 10 bloggera yönelik düzenlenen etkinlik daveti gelince doğrusu oldukça heyecanlandım. Bizi Optimum’un en üst katında yer alan Kule Cafe’de harika bir brunch masası bekliyordu. İlginçtir ki daha önce gittiğimde de akşam yemeği için Kule Cafe’yi tercih etmiş ve yemeklerinden çok memnun kalmıştım. Burada bizi Optimum’un halkla ilişkiler biriminden Erman Bey ve Yıldız Hanım’la birlikte bizleri oraya davet eden Ezgi Hanım karşıladı. Daha sonra diğer blog yazarı arkadaşlar ile tanıştık. Farklı alanlarda yazan ve daha önce tanışmadığım blog yazarı arkadaşlar ile bir araya gelmek çok keyifliydi. Nefis ikramlar eşliğinde tanıştık, sohbet ettik, bloglarımızdan konuştuk. Ev sahiplerimiz o kadar güzel ve samimi bir ortam hazırlamışlardı ki 11 civarı başladığımız kahvaltı masasından saat 1’e doğru ancak kalkabildik. Daha sonra hep birlikte Optimum turu yaptık, tabii moda ve kozmetik alanında bilgi sahibi blog yazarları da aramızda olunca mağazaları dolaşmak daha da keyifli oldu. Onların bakış açılarından faydalandık.

 

 


    

Optimum’da en çok dikkatimi çeken düzen oldu, genelde mutfakla ilgili ürünler belirli bir alanda, çocukla ilgili ürünler belirli bir alanda böyle bir yerleşim planı olunca aradığını bulmak çok daha kolay. Bir başka detay ise içeride çeşitli noktalarda internete girilebilecek alanlar olması, internetin hayatımızdaki yeri düşünülürse önemli bir ihtiyaca parmak basmışlar : ) Bir başka detay da başınızı kaldırdığınızda gökyüzünü görebiliyorsunuz, kapalı bir alana girip gün ışığından mahrum olduğunuzu düşünmenize gerek kalmıyor. Optimum’un içerisinde bunun gibi pek çok ayrıntı düşünülmüş. Tabii marka çeşitliliğinden, İzmir’de sadece orada bulabileceğiniz markalar olduğundan, outlet mağazaların cazip fiyatlarından bahsetmeme gerek yok sanırım

Optimum turundan sonra bizimle ilgilenen ev sahiplerimizle tekrar bir araya geldik, bu kez mekânımız Özsüt’tü. Optimum’la ilgili izlenimlerimizi aktardık, eleştirel bir gözle dolaşmamıza rağmen eleştirecek bir şey bulamamak ortak noktamızdı : ) Burada sohbet ederken hem blog arkadaşlarımızla yapabileceğimiz hem de Optimum’la birlikte organize edebileceğimiz güzel projeler ve fikirler ortaya çıktı. Bunları da ilerleyen günlerde sizlerle paylaşacağım.

Bu güzel gün için bizi davet eden Ezgi Saraçoğlu’na, gün boyu bizimle ilgilenen Erman Munis ve Yıldız Sedef’e ve bize sundukları güzel ikramları için Kule Cafe ve Özsüt’e, günü güzelleştiren Bahar’a (Cafeportakal) ve diğer blog yazarı arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Bu güzel günü renklendiren arkadaşlarımın bloglarını da ziyaret etmek isterseniz, adresleri şöyle:

http://egedentarifler.blogspot.com/

http://cafeportakal.blogspot.com/

http://gutuvonka.blogspot.com/

http://www.darkolivestyle.com/

http://modask.blogspot.com/

http://aysa-home.blogspot.com/

http://doorstepping.blogspot.com/

http://nimostylo.blogspot.com/

http://cosmo-trend.net/

Son olarak Optimum’da düzenlenen etkinlikleri ve yarışmaları kaçırmamak için twitter,  facebook sayfalarını ve web sitelerini izlemenizi tavsiye ediyorum :)


Bu buluşma ayrıca basında da yer buldu. Bunlardan bazılarına bakmak isterseniz:
Karşıyaka Life
Mynet haber
Haber Ekspres
Haber Yurdum
Haber Pro
İzmir Haber
RT Haber
Haberler
İHA
Son Dakika

Magic Camp İzlenimleri

Sizlere bir önceki yazımda Çeşme'de 17-20 Haziran tarihleri arasında ger.ekleşen Magic Camp etkinliğinden bahsetmiştim. Bu yazımda ise bu üç gün biz neler yaptık, nereleri gezdik ve neler yiyip içtik onları anlatacağım. Magic Camp’in ilk günü otelimize vardıktan sonra hızlıca Babylon Ayayorgi’nin yolunu tuttuk. Deniz sezonunu Ayayorgi koyunun ılık, durgun ve tertemiz sularında açmak ayrı bir keyifti. Mavi ve yeşilin bir arada olduğu bu yerde hafif bir esinti ve güzel müzikler eşliğinde ruhumuzu dinlendirdik. Magic Camp’in açılış konseri Hande Yener ile olacaktı. 

Konsere kadarki vaktimizi değerlendirmek için Çeşme Marina’yı seçtik. Marinada birbirinden güzel mekânlar arasında yemek tercihimizi Köfteci Ramiz’den yana kullandık. Hemen deniz kenarında çok hoş bir yerleri var. Üstelik fiyatları da marinadaki diğer mekânlara göre çok uygun. Burada güzel bir yemek yiyip marinayı da dolaştıktan sonra dondurmalarımızı yemek üzere Rumeli Pastanesi’nin yolunu tuttuk.

Sizlere daha önce de bahsettiğim gibi Rumeli Pastanesi Çeşme’nin klasiklerinden biri. Özellikle sakızlı, kavunlu ve karadutlu dondurmalarını mutlaka tatmalısınız. Çeşme çarşısında da vakit geçirdikten sonra Hande Yener konseri için Babylon’a gittik. 

Babylon’un akşamki atmosferi de gündüzkini aratmayacak kadar güzeldi. Deniz kokusu ve serin bir havada eşliğinde konserin tadını çıkardık.

Magic Camp’in ikinci günü yine gün boyu Babylon’da deniz, güneş ve eğlence dolu vakit geçirdik. Akşam ise Alaçatı’daydık. Veli Usta’da bir dondurma molası verdikten sonra Alaçatı sokaklarında keşfe çıktık. Daha sonra ise Jukebox performansını izlemek üzere Babylon’un yolunu tuttuk. Jukebox, İstanbul’da tanınmış bir grup, ben ilk kez dinledim, oldukça eğlenceliydiler.

Magic Camp’in üçüncü günü artık son gün olduğu için Babylon’un o güzel ortamının ve denizinin tadını doyasıya çıkardık. Sonrasında yine Çeşme Marina’nın yolunu tuttuk.

Marinada yemek için tercihimizi bu kez Tuzu Biberi’nden yana kullandık. Mavi-beyaz dekorasyonu ve hemen deniz kenarındaki konumu ile oldukça davetkardı. Yemeklerinin lezzeti orta karar idiyse de tattığımız mezelerin bir hayli lezzetli olduğunu söyleyebilriim. Yemek sonrası yine bir Çeşme turu ve ardından Ozan Doğulu’nun performansı için Babylon’a gidiş... Ve Magic Camp’in kapanışı Ozan Doğulu’nun seçtiği eğlenceli ve hareketli müzikler ile son derece coşkulu oldu. 

Ertesi sabah otelimizden ayrıldık ve Alaçatı’ya gittik, orada Orsa Sörf Okulu’nda sörfle tanışıp yorucu ama keyifl ibir eğitim süreci yaşadık.

Böylece Magic Camp deniz, müzik, eğlence, gezi, içinde birçok güzelliği barındıran harika bir deneyim oldu. Bu güzel düşünce için Gezi Makinesi ekibine sonsuz teşekkürler!

İlk kez Alaçatı'da gördüğüm katlanabilir bank.

Alaçatı'nın güzel evlerinden bir örnek

(Daha fazla Alaçatı fotoğrafı için tık tık)

Alaçatı'da yer alan bir restoranın girişi..