Sizlere katıldığım çok güzel bir etkinlikten -maalesef epey gecikmeli olarak- söz edeceğim. Belki bazılarınız duymuştur, 18-20 Ekim tarihleri arasında Ayvalık Zeytinyağı Festivali'nin 8.si düzenlendi. İtiraf etmeliyim ki daha öncekilerden hiç haberdar olmamıştım. Bu yıl festival programından sevgili Pembe Kekik bahsedince heyecanlandım. Hem festivale katılmak için hem de güzel bir hafta sonu geçirip Ayvalık ve Cunda'yı bir kez daha görmek için ne güzel bir fırsat olacaktı.
Güzel ve güneşli bir cumartesi sabahı düştük yola... Ayvalık'a varır varmaz önce sahilde bir yorgunluk kahvesi içtik. Ardından otelimize gittik. Otel seçimi konusunda Pembe Kekik'iğimi tebrik etmeliyim, Çam Otel beklentilerimin üzerindeydi. Denize sıfır konumu, sakinliği, temizliği ile benden tam not aldı.
Ardından festival alanına gittik, Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan standları gezdik. Sabahki zeytin hasadını kaçırmıştık... Festival alanında Annesinin Kızı kitabının yazarı Güler Hanımla tanışma ve sohbet etme imkanı bulduk. Güler Hanım, çok hoş, zarif bir hanım. Annesinin Kızı kitabında İzmir ve ilçelerinde yaşayan hanımlara ait tarifler ve bunların hikâyeleri yer alıyor. Bunların bu kitapla kayıt altına alınması ve kaybolmadan sonraki nesillere devredilecek olması son derece önemli bir hizmet. Mutfak kültürü konusunda ilgili iseniz mutlaka kütüphanenizde bulundurmanızı öneririm.
Bu tatlı sohbetten sonra festival alanındaki diğer standları gezmeye başladık. Ben organik ev reçellerinin fotoğrafını çekerken biri beni de çeksene diye seslenip poz verdi. Maşallah ne tatlı bir çocuk değil mi? :)
Festival zeytinyağı üzerine olunca hemen hemen her stantta zeytin ve zeytinyağı tadımı vardı, yanında banmalık minik ekmekler ile...
Festivaldeki balık ekmek standını görünce bizim ayvalık tostu yeme planı suya düştü. Bir Ayvalık tostu yiyemeden döndük Ayvalık'tan iyi mi? Ama balığa asla hayır diyemezdik :)
Festival alanını gezdikten sonra Ayvalık merkezde mini bir tur yapıp Cunda'ya geçtik. Bunların detayları da sonraki yazılarda yer alacak.
Festivalin ilk gününü böylece geçirdikten sonra 2. gün tekrar Cumhuriyet Meydanı'na geldik. Standları tekrar dolaşırken bizi güzel bir sürpriz bekliyordu. Monteida Zeytinyağları'nın mutfağında blogunu, Lezzet dergisindeki yazılarını ve diğer işlerini beğeniyle takip ettiğim ve daha önce de İglo etkinliği sayesinde tanışma fırsatı bulduğum arkadaşım Tijen Aktay buradaydı. Tijen'le burada hem sohbet etme hem de etkinlik kapsamında hazırladığı nefis ikramları tatma fırsatımız oldu :)
Festival alanını gezdikten sonra Ayvalık merkezde mini bir tur yapıp Cunda'ya geçtik. Bunların detayları da sonraki yazılarda yer alacak.
Festivalin ilk gününü böylece geçirdikten sonra 2. gün tekrar Cumhuriyet Meydanı'na geldik. Standları tekrar dolaşırken bizi güzel bir sürpriz bekliyordu. Monteida Zeytinyağları'nın mutfağında blogunu, Lezzet dergisindeki yazılarını ve diğer işlerini beğeniyle takip ettiğim ve daha önce de İglo etkinliği sayesinde tanışma fırsatı bulduğum arkadaşım Tijen Aktay buradaydı. Tijen'le burada hem sohbet etme hem de etkinlik kapsamında hazırladığı nefis ikramları tatma fırsatımız oldu :)
Tijen'in lezzetli ikramlarından sonra böyle keyifli bir ortamda deniz kokusunu içimize çeke çeke, güneşli son günlerin tadını çıkara çıkara kahvelerimizi içtik ve İzmir'e dönüş hazırlıklarına başladık.
Böylece hem bu güzel festivale katılmış, hem de Ayvalık ve Cunda'da Pembe Kekik'imle çok güzel iki gün geçirmiş olduk.
Bir sonraki yazıda Ayvalık'ta nereleri gezdik, nerelerden alışveriş yaptık onları paylaşacağım, takipte kalın :)
0 yorum:
Yorum Gönder