6 Mart 2013 Çarşamba

Tatlı Kriziyle Başa Çıkma Yolları




Sağlıklı Beslenme ve Diyet köşemizde bugünkü yazımızın konusu tatlı krizleri :) Tatlı krizlerinin sebepleri nelerdir ve bununla nasıl başaçıkabiliriz? Bu soruların cevaplarını bize Diyetisyen&Yaşam Koçu Gizem Şeber verecek.

Şeker, hepimizin doğduğumuz andan itibaren ilk tercih ettiği tattır. Bu durumun başlıca sebebi, şeker beynimizden seratonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonlarının salgılanmasına yardımcı olur. Mutsuz kişilerin de buzdolabında tatlı bir şeyler aramasının veya iş yerinde çekmece de bir acil durum çikolatası bulundurmasının sebebi budur. Kadına tatlı aratan en temel neden, mutlu olma isteğidir. Fakat tatlı krizlerinin fizyolojik sebepleri de olabilir. Diyetisyen &Yaşam Koçu Gizem Şeber  tatlı krizlerinin en temel nedenlerini açıklıyor…

Hipoglisemi: Kan şekerinin hızlı düşmesi durumu olarak açıklanabilecek hipoglisemi rahatsızlığında, kişinin ara öğün yapma alışkanlığı yoksa veya uzun süreler boyunca aç kalıyorsa düşen kan şekerine bağlı olarak kişinin tatlı krizine girmesi çok yüksek olasılıktır. Hipoglisemisi olanların, mutlaka günde 2,5-3 saatte bir besin tüketmeleri ve ana öğünlerin arasında sağlıklı atıştırmalıklar tüketmeleri gerekir.

Bazı vitamin ve mineral yetersizlikleri: Demir gibi bazı minerallerin yetersizliğinde kişilerin daha sık tatlı krizleri yaşadıkları bilinir. Vücut yetersiz alınan vitamin ve/veya mineralin intikamını tatlı isteyerek alır.

PMS (Adet öncesi sendromu): Adet dönemleri öncesinde aşırı duyarlılık göstermek olarak tanımlanabilecek bu durumda, kadınların aşırı tatlı ihtiyacı duydukları bilinir. Çeşitli beslenme stratejileri ile tatlı krizlerinin önüne geçilmesi mümkündür.

Polikistik Over Sendromu (POS): Polikistik over hastalığı olan kadınların birçoğunda gizli şeker (insülin direnci) eş zamanlı olarak bulunduğundan ötürü, POS’u olan kadınların tatlı krizlerini diğer kadınlara göre çok daha sık yaşadıkları bilinmektedir. POS’u olan kadınların bu durumu aşabilmeleri için doktorları ile gerekli tedavi planını yapmaları, diyetisyenleri ile sağlıklı kiloya inmeleri ve bu kiloyu korumaları ve düzenli egzersiz yapmaları gerekir.

Bağırsak parazitleri: Bağırsak parazitleri, bağırsakta yiyecekten üretilen enerjinin büyük bir kısmını çaldığından ötürü kişinin iştahı açılır ve tatlı isteği artar. Aşırı tatlı isteği duyan ve gece uyurken salya akıntısı olan kadınların, barsak paraziti ihtimalini gündeme getirmesi gerekir.

Duygusal Durum: Kadınlarda tatlı ihtiyacının ortaya çıkmasının en temel nedenlerinden biridir. Üzüntü, mutsuzluk, stres, depresyon gibi sebepler tatlı isteğinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Son dönemlerde kadınlarda yaşanan cinsel mutsuzluğun da tatlı isteğine sebep olabileceği gündeme gelmiştir. Evliliklerinde veya cinsel hayatlarında mutsuz olan kadınların, diğer kadınlara göre daha fazla tatlı ihtiyacı duydukları bilinir.

TATLI KRİZLERİ İLE SAVAŞMANIN 10 YOLU

Az miktarda tüketin… Yapılan araştırmalar canı tatlı isteyen kişilerin eninde sonunda o tatlıyı tükettiğini gösteriyor. Bu nedenle canınız tatlı istediğinde az miktarda tüketmek yardımcı olacaktır. Günlük 150 kaloriyi aşmayacak bir tatlı tüketiminin vücuda çok zararlı olmadığı düşünülüyor. Amerika Kalp Sağlığı Derneği’nin açıklamasına göre Amerikalılar günde 22 çay kaşığı şeker tüketiyor, önerilen maksimum miktar ise kadınlar için altı, erkekler için dokuz çay kaşığı dolusu şeker.

Tatlı ile diğer besinleri karıştırın… Tatlıdan alacağınız kaloriyi azaltmak ve daha az miktarda tatlı tüketerek tatlı damağınızı kırmak istiyorsanız, besinleri karıştırmalısınız. Örneğin çikolata sosuna bandırılmış muz ve çilek tüketmek veya direk çikolata yemek yerine fındık ve bademli drajelerden tüketmek hem daha az miktarda tatlı ile tatlı isteğinizi kesmenize hem de daha az kalori almanıza yardımcı olur. Ayrıca karışım tatlılar, kan şekeri daha yavaş yükselip daha yavaş düştüğünden ötürü tatlı tüketimine bağlı hızlı acıkma ihtimalinizi de azaltmış olursunuz.

Şekersiz sakız çiğneyin… Şekersiz fakat şeker tadı olan aromalı sakızlardan çiğnemek tatlı ihtiyacınızı azaltabilir. Yapılan bazı bilimsel çalışmalar, sakız çiğnemenin yemek yeme isteğini azalttığını göstermektedir.

Meyve tüketmeye çalışın… Canınız tatlı istediğinde taze veya kuru meyveler ile bu ihtiyacınızı bastırabilirsiniz. İş yeri çekmecenizde veya mutfağınızda aşırı kalorili şekerli atıştırmalıklar yerine kuru kayısı, kuru incir, hurma, kuru erik gibi tatlı ama sağlıklı atıştırmalıklara yer açın.

Odağınızı değiştirin… Canınız gün boyunca tekrar tekrar tatlı bir şeyler tüketmek istiyor ise odağınızı değiştirmelisiniz. İmkân varsa yürüyüşe çıkmak tatlıyı unutturacak en iyi yöntemlerden biridir. Bilgisayar oyunları, gazete, dergi ve kitap okumak gibi faaliyetler ilk on dakikasından sonra genelde tatlı ihtiyacını ortadan kaldırır. Tatlı istediğinizde evi toplamak, en yakın arkadaşınızı arayıp sohbet etmek hatta günümüz dünyasında sosyal medyada zaman harcamak tatlıyı unutturacak yöntemlerden sayılabilir.

Kaliteli tatlı tüketin… Şeker ve gofretler yerine yoğun kakaolu bitter çikolataları, hamur tatlıları yerine meyveli ve sütlü tatlıları tercih edin. En azından tatlı isteğinize mağlup olduğunuzda, sadece şeker değil, vücudunuz için gerekli olan bazı vitamin, mineral ve diğer besin öğelerini de almış olursunuz.

Düzenli beslenin… Uzun süre aç kalmak, ana öğünleri atlamak gibi beslenme yanlışları tatlıya olan isteğinizi arttırabilir. Günde 3 saatten uzun aç kalmayacağınız ve aralarda sağlıklı atıştırmalıklar tüketeceğiniz bir beslenme planı tatlıya olan isteğinizi ciddi anlamda azaltır.

Destek alın… Eğer üzüntü, stres gibi duygusal durum değişiklikleri tatlı krizlerine yol açıyorsa ve bu hayatınızda artık çözümlenemeyen ve sürekli tekrarlanan bir hal aldı ise destek almayı düşünebilirsiniz. Unutmayın ki, hiçbir besin veya içecek hayatınızdaki problemleri çözemez. Hayatınızda ciddi bir mutsuzluk kaynağı var ise onu tatlı yiyerek yenemeyeceğinizin farkına varmalısınız. Tatlının problemi sadece erteleyen anlık bir çözüm olduğunu aklınızdan çıkarmayın.

Kendinizi ödüllendirin… Tatlı krizlerinize karşı açtığınız savaşı bütün hafta hafif sıyrıklar ile atlattı iseniz, haftanın sonunda kendinizi ödüllendirmelisiniz. Yemeğin bir ödül olmadığını unutmayın. Kendinizi başka şeylerle ödüllendirmeye çalışın. Çok beğendiğiniz kazak veya en sevdiğiniz yazarın yeni kitabı gibi. Bu ödüller tatmin etmiyor ise 150 kaloriyi aşmayan bir tatlı ile kısa dönemli bir ateşkes ilan edin.

Hep aynı taktiği uygulamayın… Canınız her tatlı istediğinde kuru kayısı tüketmek veya en yakın arkadaşınızı aramak gibi aynı yöntemler ile yol almaya çalışırsanız başarısız olabilirsiniz. Bu nedenle canınız her tatlı istediğinde başka bir taktik uygulamaya çalışmalısınız.

Diyetisyen & Yaşam Koçu Gizem Şeber Hakkında:

2007 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. Beslenme üzerine bir iş yapmak üzere üniversite sınavına giren Şeber ilk tercihi olan Hacettepe Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nü kazanarak okulu 4.’lükle bitirdi. Üniversitenin son senesinde Avrupa Birliği’nden burs kazanan Gizem Şeber, okulun bir dönemini Oxford Brookes’da okudu. Üniversiteden mezun olduktan sonra Alman Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Koordinatörü olarak iş hayatına başlayan Şeber, 2010 Ağustos ayından itibaren kendi diyet merkezini hizmete açtı. Alman Hastanesi’nde özellikle gebelikte beslenme, gebelik şekeri ve bulimia üzerinde çalışan Şeber, şu anda kendi merkezinde 120’den fazla hastaya hizmet veriyor.

0 yorum:

Yorum Gönder