Ayvalık Zeytinyağı Festivali ve Ayvalık Gezisi yazılarından sonra şimdi de sizinle Cunda gezimizden detaylar paylaşmak istiyorum. Pembe Kekik'imle Ayvalık'ta gezip dolaştıktan sonra Cunda'ya gelip gezimize sahil turu ile başladık. Cunda sahilde dolaşırken balık restoranlarının vitrinlerinde yer alan meze çeşitliliği insanı hayrete düşürecek kadar fazla. Ege'nin çeşitli otları, deniz ürünleri Girit mezeleri aklınıza gelebilecek pek çok çeşidi bir arada bulmak mümkün.
Cunda Çarşısında pek çok tatil beldesinde olduğu gibi deniz temalı objeler, takı çeşitleri, doğal taşlar, çeşitli aksesuarlar ve hediyelik eşyalar bulmak mümkün.
Taş Kahve, Cunda sahilde yer alan en eski ve işlek mekanlardan biri. Deniz havasını içinize çekerek, çayınızı, kahvenizi içebileceğiniz, sevdiklerinizle sohbet edip Cunda'da olmanın tadını çıkarabileceğiniz bir yer.
Sahil turunu bitirip arka sokaklara geçtiğimizde sarmaşıklar arasında gizlenmiş çok hoş bir bahçe içerisindeki bu Girit Restoranı dikkatimizi çekti. Biz akşam yemeği için kararımızı vermiş olduğumuzdan Girit Restoranını deneyemedik, ama aklımız kaldı. Sizce de bahçe çok hoş görünmüyor mu?
Tıpkı Ayvalık'ta olduğu gibi Cunda'da da ara sokaklarda dolaşırken evlerin güzelliğine dalıp gittik. Bu evler beni o kadar etkiledi ki buraya eklemek için seçerken zorlandım, hepsi birbirinden güzel. Kim bilir içinde ne hayatlara, ne anılara ev sahipliği yapmış evler..
Bu evlerin kapılarında bile ayrı bir zarafet, ayrı bir güzellik var. Bir kısmı otel ya da restoran olarak kullanılmak için restore edilmiş.
Cunda'da sahilde gezip deniz havasını içimize çektikten sonra iç kısımlara dalıp bu güzel evler arasında yürüyüp bol bol fotoğraf çektik. Daha sonra ise günümüzü Cunda Deniz Restoran'da nefis bir akşam yemeği ile tamamladık. Bunun detayları da bir sonraki yazıda :)
0 yorum:
Yorum Gönder