Alsancak’ın hafif ıslak kaldırımlarında gecenin kalabalığından arınmış sakin sokakları arasında dolaşırken kulağımda Dalida ve Julio Iglesias’ın birlikte söyledikleri ve her dinlediğimde beni alıp götüren şarkıları “La vie en rose” var. Dinledikçe Romantizmin ana vatanının neden Fransa olduğunu daha iyi anlıyorum.
Edith Piaf, Yves Montand, Dalida gibi sanatçılar başka nereden çıkabilirdi ki? Dilimde Yves Montand’ın “Les Feuilles Mortes” parçası, ne güzel şarkıdır o ve ne güzel bir yorumdur. Ya “Sous le Ciel de Paris” için ne demeli, kesinlikle dinlemeli. Ve son olarak Alain Delon ve Dalida’nın birlikte seslendirdiği “Paroles paroles” alıp götürüyor uzaklara beni.
Edith Piaf, Yves Montand, Dalida gibi sanatçılar başka nereden çıkabilirdi ki? Dilimde Yves Montand’ın “Les Feuilles Mortes” parçası, ne güzel şarkıdır o ve ne güzel bir yorumdur. Ya “Sous le Ciel de Paris” için ne demeli, kesinlikle dinlemeli. Ve son olarak Alain Delon ve Dalida’nın birlikte seslendirdiği “Paroles paroles” alıp götürüyor uzaklara beni.
Bu güzel duygularla “ La Cigale” de kendimi buluyorum. Burası Fransız Elçiliği'nin ve Fransız Kültür Merkezi’nin arasına saklanmış, utangaç ama bir o kadar da misafirlerine cömert bir restoran. Yüksek duvarlarının arkasında zeytin ağaçlarının arasında, şehrin tam ortasında Fransız kültürünü bize büyülü ortamıyla yansıtan romantik bir mekan. İçeriye girdiğinizde sadelikle zarafeti, sakinlikle eğlenceyi bir arada bulabiliyorsunuz. Karmaşık duyguları bir arada yaşatan bu mekan Fransız yönetmen Francis Veber’in filmlerini akla getiriyor. Hani şu sizi güldüren ama içinizi biraz da olsa acıtan filmleri. Buddha “Yaşamak acı çekmektir.” der. Fransızlara göreyse yaşamak aşk demek, belki de aşkla yaşamak olsa gerek. Aksi halde duygulara bu kadar hitap edebilirler miydi? Gerek yemekleriyle, gerek müzikleriyle, gerekse modası ve sinema filmleriyle Fransız kültürünü ayrı bir yere koymak gerek.
La Cigale, güzel bir bahçenin ortasına kurulmuş şirin bir restoran. Lezzetleriyle iddialı... Restoran şefine hakkını teslim etmek gerek, ilk günkü gibi lezzetten ödün vermeden işini sevgiyle yaptığı belli. Çalışanlarının yaklaşımları sizi restoranda rahat ettiriyor, ilgililer ama bunu sizi rahatsız etmeden yapıyorlar. Bahçe kısmı oldukça ferahlatıcı, İzmir gibi kışı fazla olmayan bir şehir için tam bir dinlenme alanı. Müşterilerinin yoğunluğundan olsa gerek masalar birbirine biraz yakın. Rezervasyon yaptırmadan gidilmemesi gereken bir mekan. Ayrıca öğle yemekleri keyifli olduğu kadar akşam yemeklerinin havası da bir başka. Dostlarınızla keyifli ve neşeli zaman geçireceğiniz bir yer. Çalan müzikler keyfinizin artmasını sağlamakta... Servis hızı yoğunluğa göre değişmekte ama genel olarak başarılı. Ortamın güzelliği sizi büyülemeye yetecektir. Güzel düşünülmüş bir iç mekanı var. Fiyat olarak değerlendirildiğinde yemek fiyatlarının biraz yüksek olduğu söylenebilir. Şaraplarıyla meşhur Fransız mutfağında içkisiz bir menü iki kişi 70-80 Lira arası tutmakta.
Tatlılarına gelince güzel bir akşam yemeğini taçlandıracak lezzette ve görsellikte tatlıları bulunmakta. Özellikle çilek beze, kuşi, cheesecake tatlılarını denemelisiniz.
Gerek İzmir’in merkezi kabul edebileceğimiz Alsancak'ta bulunması, gerek lezzetleri, gerekse sıcak ortamıyla La Cigale sevdiklerinizle güzel zaman geçireceğiniz bir restoran. En kısa zamanda denemenizi öneririz.
0 yorum:
Yorum Gönder