28 Kasım 2010 Pazar

Bademmutfak'ta Çikolata Kursu


Son yazımda söz ettiğim gibi Bademmutfak'taki pasta kursu o kadar keyifli geçti ki oradan çıkar çıkmaz bir sonraki kursun planlarını yapmaya başladım. Çikolata kursuna bir fırsat bulup katılmayı kaç zamandır heyecanla ve sabırsıklıkla bekliyordum. Kurs tam da tahmin ettiğim gibi hem eğlenceli hem de verimli geçti... Hocamız Beyhan Hanım geçen sefer de dediğim gibi çok hoş, güleryüzlü bir insan, etrafına da bu pozitif enerjisini yayıyor. Ondan yine bilmediğim birçok şey öğrendim. Bu arada üç kişilik grubumuzdaki diğer iki arkadaşım -iki şirin kız kardeş- sayesinde bol sohbetli, bol kahkahalı bir ders yaptık :) Onlara blogumdan bahsettiğimde "aa bu blogu biz zaten biliyoruz, okuyoruz" dediklerinde yüzümde oluşan mutluluğu tahmin edersiniz sanırım... İlk kez beni tanımayıp blogumdan haberdar olan birileriyle yüzyüze geldim, güzel bir duyguymuş :)

Tekrar kursa dönersek... Kursta neler yaptık? Çikolata kursuna katılmayı düşünenler için biraz anlatayım...



Hocamız Beyhan Hanım, çikolatanın tarihçesinden tutun, çeşitlerine, saklanma şekillerine kadar pek çok ilgi çekici bilgiyi kurs süresince bizimle paylaştı.


Çikolata yapımında kullanılacak aletleri, kalıpları ve malzemeleri tanıdık.

Kursta öğreneceğimiz kalıp çikolata, roches ve truffles için gereken ön hazırlıkları birlikte yaptık.


Her birimiz farklı kalıplarla ve içleri tamamen kendi damak tadımıza uygun dolgu çikolatalar hazırladık. Hocamız pasta kursunda olduğu gibi yine malzeme konusunda bizi hiç sınırlandırmadı, mutfağında ne varsa kullanımımıza sundu. Sanırım bu yüzden Bademmutfak'ta kendi mutfağım kadar rahat ediyorum.



Truffleslarımız için süsleme malzemelerini hazırladık.









Bunlar da üç kişilik grubumuzun ortaya çıkardığı ürünler :)



Bu ciciler ise öğrendiklerimi evde uygulamak için aldığım malzemeler. Onları kullanmak için sabırsızlanıyorum... Bademmutfak'la tanışıncaya kadar içinde ovalet, jelatin vs geçen tarifleri nasılsa malzemeyi bulamam diye es geçiyordum. Neler mi aldım? Ovalet, kuvertür çikokata, minik draje halinde kuvertür çikolatalar, çikolata kalıpları ve çikolata kapsülleri...

Bu tarz bir kursa katılıp sevdiklerinize kendi yaptığınız çikolataları ikram etmek ya da hediye etmek -yeni yıl da yaklaşıyorken- hoş olur ne dersiniz?

24 Kasım 2010 Çarşamba

Bademmutfak'ta Pasta Kursu


İzmir'deki yemek kurslarını tanıtmaya çalıştığım yazımda size Bademmutfak'tan da söz etmiştim. İnternet sitelerini incelediğimde İzmir'de yemek ve pasta kursları konusunda oldukça fazla seçenek sunan Bademmutfak'tan bu kadar geç haberim olmasına hayıflandım. Bir günde iki ya da üç farklı konuda kursları var, hafta içi ve hafta sonu seçenekleri mevcut. Kasım ya da aralık ayı kurs takvimine bakarsanız konu çeşitliliği ile neyi kastettiğimi anlar ve seçmekte zorlandığım için bana hak verirsiniz sanırım.

Bademmutfak'ta kursların yanı sıra pasta, kek, kurabiye yapımında kullanılacak pek çok malzeme ve ekipmanın satışı da var. Bu konuda da İzmir'deki önemli bir eksiği tamamladıklarını düşünüyorum.

Bademmutfak'ın sahibi Beyhan Hanım bir gıda mühendisi. Gıda konusundaki eğitimini yemek ve pasta konusunda aldığı çeşitli eğitimlerle birleştirmiş ve ortaya Bademmutfak çıkmış. Buradaki kursların çoğunu kendisi veriyor. Ben de kendisiyle ve Bademmutfak'la bayramdan birkaç gün önce gittiğim pasta kursunda tanışma fırsatı buldum. Beyhan Hanım, işini çok sevdiği her halinden belli olan, güleryüzlü, sempatik, çok hoş bir insan... Kurs boyunca her öğrencisiyle birebir ilgileniyor, sabırla sorularını cevaplıyor, her birinin uygulamalarını takip ediyor...

Pasta kursu benim için çok keyifliydi, üç saatin nasıl geçtiğini anlamadım! İşim bittiğinde ayrılmamak için oyalanıp duruyordum. Sanırım bütün günümü orada geçirebilirdim : ) Yeni şeyler öğrendim, üstelik bir de çok cici bir pasta hazırladım, daha ne olsun... Hazırladığım pastayı yeğenimin doğumgününe götürdüm, kendi emeğinizle ortaya çıkan bir şeyi sevdiklerinize sunmak kesinlikle çok keyifli...

Geçirdiğim bu güzel zaman için Beyhan Hanıma teşekkür ediyor, en kısa zamanda bir başka kursta görüşmeyi umuyorum.
***
Gelelim kurstan fotoğraflara... Kursta neler yaptık, bunu en iyi fotoğraflar anlatacaktır. Gitmeyi düşünenler için de fikir verir diye düşünüyorum.



Önce pasta yapımında ve süslenmesinde kullanılacak aletleri tanımakla işe başladık.


Sonra bunlarla yapılabilecek pasta süslemelerini deneyerek öğrenmeye çalıştık.
 

Sonra pandispanya yapmanın inceliklerini öğrendik ve uyguladık.



Sünger gibi yumuşacık pandispanyamız için bir de harika krema hazırladık.


Dilediğimiz meyvelerle pastamızın ara katını oluşturduk. Benim tercihim pastada çilek, vişne, ahududu gibi mayhoş meyvelerden yanadır. O yüzden ben pastamda ahududu kullanmak istedim. Hocamız hemen dondurucudan çıkardı kendi bahçelerinden topanmış ve özenle dondurulmuş (buna rağmen şekli ve tadı asla bozulmamış) ahududuları. Kursun en sevdiğim yanlarından biri de buydu, pastayı kendi hayal ettiğiniz gibi yapabilmeniz. Sade ya da kakaolu, meyveli ya da çikolatalı... Pastanın içeriği ve süslemesi konusunda hocamız bizi serbest bıraktı, tabi her destek istediğimizde de yanımızdaydı.



Pastalarımızı önce astarladık, sonra süslemeye başladık.





Ortaya bu cici pastalar çıktı.

İlgi duyan herkese bu kursa katılmasını tavsiye ediyorum. Hazırladığınız pastayı özel bir gününde sevdiklerinize hediye ederek onları mutlu edebilirsiniz ya da sıradan bir günü özel bir gün haline getirebilirsiniz...


22 Kasım 2010 Pazartesi

2. Seferihisar Mandalina Şenliği


Bugün güzel İzmir'imizdeki bir etkinlikten bahsetmek istiyorum: Mandalina Şenliği... İzmir'de yaşayan hemşehrilerim ya da hafta sonu yolu bu taraflara düşecek olanlar için güzel bir alternatif olacağını düşündüğüm Mandalina Şenliğinin programı aşağıda yer alıyor. Ayrıntılı bilgi için Seferihisar Belediyesi'nin sitesine ve İzmir'de Sanat'a da bakmanızı tavsiye ederim.

Yolunuz Seferihisar'a düşerse bu şirin ilçeyi gezin, denizin kokusunu içinize çekin, huzurun tadını çıkarın, özellikle de Sığacık'a uğramayı ihmal etmeyin derim :)


MANDALİNA ŞENLİĞİ PROGRAMI
Yer: Seferihisar Pazar Yeri

28 KASIM 2010
12:00 – 13:00 Şenlik Yürüyüşü
13:00 – 13:30 Şenlik Açılışı ve Açılış konuşmaları
13:30 – 14:00 “En İyi Mandalina Üreticisi” kategorisinde düzenlenen yarışma için jüri üyelerinin mandalina tadımı yapması
13:30 – 14:30 Köy Yemeği (Keşkek, Nohut, Pilav ve Mandalina Suyu İkramı)
14:30 – 15:00 “En Yavaş Bisiklet Sürme” Yarışması ve “Halat Çekme “Yarışması
15:00 – 15:45 “Mandalina Güzeli” Yarışması
15:45 – 16:15 Yarışmada Dereceye Giren Kişilere Ödül ve Mandalinanın Kalitesinin Artmasında Katkıda Bulunan İşletmelere Plaket ve Teşekkür Belgesi Verilmesi
16:15 – 16:30 Dans Gösterisi
16:30 – 18:00 Konser: Ferhat GÖÇER


29 KASIM 2010
14:00 – 15:30 Panel: Mandalina Yetiştiriciliği ve Mandalinanın Satış ve Pazarlanması
Moderatör: Ali Ekber YILDIRIM
Panelistler:
Narenciye Tanıtım Grubu (NTG) Eşbaşkanı-Ali KAVAK
Seferihisar İlçe Tarım Müdürü Ali ÖZDEMİR
Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Zafer CAN
İzmir KÖY- KOOP Başkanı Muhittin KARABULUT

15:30 – 16:00 Film Gösterimi: Kutsal Tohumlar (Semillas Sagradas)
16:00– 18:00 Panel: Hangi Turizm, Hangi Turist?
Moderatör: Abdülaziz Ediz, İl Kültür ve Turizm Müdürü


Panelistler:Ali GÜRELİ TUROB, Türkiye Otelciler Birliği Eski Başkanı, Turizm Yatırımcısı
Kerem KÖFTEOĞLU, TUYED Turizm Gazeteci ve Yazarları Derneği Başkanı
İlker Ünsever, Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğ. Gör., Avukat
Bulut BAĞCI, Genç Turizmciler Derneği Başkanı


FESTİVAL ALANINDA KURULACAK OLAN SERGİLER  VE YAPILACAK TURNUVALAR
- Mandalina Sergisi
- Mandalinalı Ürünler Sergisi  (mandalina reçeli, mandalina marmeladı, mandalina ile yapılmış pasta ve tatlılar)
-  “İyi, Temiz, Adil”  Felsefesi ile Üretimi Yapılmış Gıda Ürünleri Sergisi
- El Sanatları Sergisi
- Tarımsal Ürün Satan Bayilerin Stantları
-Seferihisar Köyleri Tanıtım Standları
-Üretici Standları
-Tavla turnuvası
-Dama turnuvası
-Satranç turnuvası
-Sokak Sanatları Atölyesi Canlı Heykel Gösterimleri

21 Kasım 2010 Pazar

2. Ege Mutfak Zirvesi Yemek Yarışması



Geçen yıl 1.si düzenlenen Ege Mutfak Zirvesi'nin bu yıl 2.si yapılacak. 18 Aralık 2010'da Kültürpark'ta  gerçekleşecek organizasyon kapsamında yapılacak yemek yarışmasına başvurmak için son iki gününüz kaldı. (Son başvuru tarihi 23 Kasım 2010)

Yemek konusundaki yeteneklerinize güveniyorsanız "Zeytinyağlılar", "Et ve Etli Yemekler", "Balık Ürünleri", "Hamur İşleri" ve "Tatlılar" kategorilerinden birinde yarışmaya katılabilirsiniz.

Yeni Asır Tv'den canlı olarak yayınlanacak olan yarışmada birbirinden güzel ödüller sizi bekliyor olacak.

Mutfak Zirvesi'nde yarışmanın dışında çeşitli söyleşi, panel ve aktiviteler de yer alacak. Çeşitli gıda firmaları tarafından kurulan standlarda firmaları daha yakından tanıma ve bazı ürünlerini tatma imkanı da olacak.

Mutfağa, özellikle Ege mutfağına ilgi duyan tüm İzmirlilere bu etkinliği duyurmak isterim.

15 Kasım 2010 Pazartesi

Balparmak


Bayram denince akla ilk gelenlerden biri de tatlı.. Benim her ne kadar her zaman favorim sütlü ve meyveli tatlılar olsa da bayram tatlısı denince akla şerbetli tatlılar geliyor. Bugün sizinle paylaşacağım tarif oldukça pratik, bir kurabiye yapımı kadar vakit alıyor. Tatlıya çok vakit ayıramayacak olanlar için ya da yufka açamayanlar için ideal bir tarif.

Balparmak dışında blogumdaki diğer tatlı alternatiflerini de sizin için sıralayayım belki işinize yarar:
Yengemin Şekerparesi (soğuk şerbetli)

Ya da sütlü tatlılar arşivine buyrun :)

***

Hepinizin Kurban Bayramını kutluyor, sağlıklı ve huzurlu bir bayram ve tatil geçirmenizi diliyorum.

***

Malzemeler:
Hamur için:
  • 1 yumurta
  • 125 gr margarin (yumuşak)
  • 1/2 çay bardağı sıvı yağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • Aldığı kadar un (2,5 su bardağı kadar)
Şerbeti için:
  • 2 bardak şeker
  • 1,5 bardak su
  • 1-2 damla limon suyu
Üzerine:
  • Yarım su bardağı irmik
Yapılışı:
  • Bir tencereye şeker ve su alınır, karıştırılıp şerbet kıvamını alana kadar kaynatılır, istenen kıvama geldiğinde limon suyu damlatılı ve ocaktan alınır.
  • Diğer tarafta hamur malzemeleri sırasıyla eklenerek, karıştırılır ve iyice yoğrulur.
  • Hamurdan koparılan parçalara parmak şekli verilir.
  • İrmiğe batırıldıktan sonra tepsiye dizilir.
  • 180-200 derecede kızarana kadar pişirilir.
  • İlk sıcaklığı çıkana kadar bekletildikten sonra ılık haldeki tatlıya soğuk şerbet dökülür.

Kuzu Kavurma


Yarın kurban bayramı olması dolayısıyla sizlerle bugün kavurma tarifi paylaşmak istiyorum. Tarif yine anneciğime ait. Onun pek çok yemeği gibi kavurması da çok sevilir ve övgü toplar. Sırrı sanırım çok kısık ateşte mümkün olduğunca su eklemeden pişmesinde, bir de kattığı anne lezzeti var tabii :) Gelelim tarifimize...


Malzmeler:
  • 1 kg kuzu kuşbaşı
  • 6 adet arpacık soğan
  • 1 baş sarımsak (6 diş kadar)
  • Tuz
  • Baharat (kekik, kimyon, karabiber)
  • Sıvı yağ
  • Su (gerekirse)
Yapılışı:
  • Tencereye eti, soyulmuş sarımsak ve soğanları alın.
  • En kısık ateşte ağzı kapalı olarak suyunu salıp çekene kadar kavurun.
  • Eğer pişmediyse, (et suyunu çekmesine rağmen hala sertse) yarım çay bardağı kadar sıcak su ekleyin.
  • Suyunu çektinten sonra tuz ve baharatı, sıvı yağı ekleyin, biraz daha kavurun.

12 Kasım 2010 Cuma

Pratik Meyveli Pastacıklar


Hafta sonu kahvaltı için minik misafirlerim vardı, onlara tatlı yapmak için mutfağa girdiğimde vaktim çok azdı. Bu durumda aklıma ilk gelen hazır puding yapmak oldu :) Altına bisküvi yerine kek mi koysam üzerini nasıl süslesem derken ortaya bunlar çıktı. Fazla vakit almayan bu tatlıyı bir sunum önerisi olarak sizlerle de paylaşmak istedim.

Malzemeler:
  • 1 kat hazır pasta tabanı
  • Yarım çay bardağı kadar süt (keki ıslatmak için)
  • 1 paket sakızlı muhallebi, vanilyalı puding ya da tavukgöğsü (Dr. Oetker)
  • Süt
  • İstenen meyveler (ben portakal, mandalina ve muz kullandım)
  • Yarım paket tart jölesi
Yapılışı:
  • Su bardağı ya da bir kalıp yardımıyla pasta tabanından minik yuvarlaklar kesin.
  • Pasta tabanını sütle ıslatın.
  • Üzeri için muhalebi, puding ya da tavukgöğsünü paket üzerindeki tarife göre hazırlayın, biraz ılıyınca kekin üzerine dökün. (sütü ölçüden biraz daha az koyup koyu yapmakta fayda var.) (Bu işlem için yarım paket yeterli geliyor, ban kalanı kaselere döktüm)
  • Muhallebi biraz soğuyup katılaştıktan sonra üzerini dilediğiniz meyvelerle süsleyin ve üzerlerini hazırladığınız jöle ile kaplayın. (meyveler renklerini kaybetmeyip daha parlak görünüyor)

Milföyden Gül Böreği

Pratik ve lezzetli tarifleri kim sevmez? Bu börek tarifini de Aylinciğim'de gördüğüm anda çok güzel olacağını tahmin ettim ve hemen hafta sonu kahvaltısında denedim. Pişmesi ve bitmesi arasında 10-15 dakika gibi kısa bir süre olduğunu söylersem lezzetini tahmin edersiniz sanırım :) Yapması da -el açması böreğe göre- oldukça kolay. Biz bu böreği çok sevdik, umarım siz de dener ve beğenirsiniz. Bu güzel tarif için Aylinciğime teşekkür ediyorum.

Malzemeler:
  • 6 adet milföy hamuru
  • 1 kase ezine peyniri ve kaşar karışımı
  • 2 çorba kaşığı un
  • 1 adet yumurta sarısı
Yapılışı:
  • Dondurucudan çıkarılıp biraz yumuşayan milföyler unlu tezgahta üzerine de un serpilerek oklava ile olabildiğince ince açılır.
  • İç harç enlemesine yayılıp hamur rulo yapılır ve kıvrılarak gül şekli verilir.
  • Üzerine yumurta sarısı sürülen börekler 180 derece ön ısılı fırında üzerleri kızarana kadar pişirilir.

11 Kasım 2010 Perşembe

Kerevizli Pırasa Yemeği


Anne yemeğinin tadı bir başkadır, bu yemeği de anneciğim pişirdi. Ben kereviz, pırasa gibi sebzelere mesafeli dursam da annem pişirince lezzetli geliyor. Annemden aldığım tarifi sizinle paylaşacağım ama yemeğin sırrı anne eli değmesinde sanırım :)
Malzemeler:
  • 1 adet soğan
  • 1-2 diş sarımsak
  • 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1/2 yemek kaşığı salça
  • Yarım kilo pırasa
  • Yarım kilo kereviz
  • 1-2 adet havuç
  • 1 su bardağı sıcak su
  • Tuz
Yapılışı:
  • Soğan ve sarımsağı yemeklik doğrayın, zeytinyağında kavurun.
  • Ardından salçayı ekleyin.
  • Küp küp doğranmış kerevizi, pırasayı, havucu ekleyip biraz kavurun.
  • 1 bardak sıcak suyu ve tuzunu ekleyip kısık ateşte sebzeler yumuşayana kadar pişirin. (yemeği biraz daha sulu tercih ederseniz su miktarını arttırabilirsiniz.)

8 Kasım 2010 Pazartesi

Yuvalama/Yuvalak Çorbası

IMG_9126

Yine annemin mutfağından bir tarifle karşınızdayım. Bu çorbayı daha önce denediniz mi bilmiyorum ama ben annemden başka yapana rastlamadım :) Bu yemek hangi yöreye ait tam olarak bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bu şekli Afyon'da yapılıyor. Başka yörelerde farklı isimlerle farklı şekilleri de mevcut, kıymalısı, pirinçlisi vs. Yapılışı biraz el oyalayıcı, ama lezzeti yerinde olan bu sempatik isimli çorbayı denemenizi tavsiye ederim.





Malzemeler: (6 kişilik)
Yuvalama için:
  • 1 adet soğan
  • 2-3 adet sarımsak
  • 1 su bardağı un
  • 1 su bardağı ince bulgur
  • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
  • Tuz
  • Karabiber, nane
Diğer malzemeler:
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1/2 yemek kaşığı salça
  • 1 su bardağı nohut (haşlanmış)
  • Sıcak su
Üzerine:
  • Sarımsaklı yoğurt (isteğe bağlı)
IMG_9124

Yapılışı:
  • Soğan ve sarımsak rendelenir.
  • Un, bulgur, sıvı yağ, tuz ve baharat eklenir, hepsi iyice karıştırılarak yoğrulur. (çok katı olursa çok az su eklenebilir, elle yuvarlanacak kıvamda olmalı)
  • Karışımdan nohut büyüklüğünde parçalar koparılıp yuvarlanır.
  • Diğer tarafta sıvı yağ ve salça kavrulur.
  • Üzerine sıcak su, ardından da haşlanmış nohut eklenir.
  • Su iyice kaynadığında hazırlanan yuvalaklar içine atılır. (su kaynamamış olursa dağılır)
  • Yaklaşık 15-20 dakika (yuvalaklar yumuşayıncaya kadar) pişirilir.
Notlar:
  • İsteyen bu şekilde sade haliyle isteyen de üzerine sarımsaklı yoğurt dökerek yiyebilir. Her iki hali de güzel oluyor. Sarımsaklı yoğurtlu halinin lezzeti (içinde kıyma olmamasına rağmen) mantıyı hatırlatıyor.
  • Bu yemeğe -bence- nane çok yakışıyor, bu yüzden köfte hamuruna koyduğunuz gibi servis ederken üzerine de serpmenizi öneririm.

Erişteli Yeşil Mercimek Çorbası/Yemeği




Çorba mı demeli yemek mi bilmiyorum ama besleyici ve lezzetli olduğu kesin :) Mercimeğin faydaları malumunuz, buna bir de pırasa ve havuç eşlik ediyor, tavuk da lezzetine lezzet katıyor. Tarif anneciğime ait.

Malzemeler:
  • 2 su bardağı yeşil mercimek
  • 2 adet pırasa
  • 1 adet havuç
  • 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ
  • 1 parça kemiksiz tavuk eti (tercihen kalça)
  • 1 su bardağı erişte
  • Tuz,nane
  • Sıcak su
Yapılışı:
  • Mercimek yıkanır, kara suyu çıkacak kadar haşlanır (yaklaşık 10 dakika yeterli, fazla haşlarsanız tekrar pişeceği için dağılabilir), suyu süzülür.
  • Diğer tarafta tencereye sıvı yağ ve minik minik doğranan  tavuklar alınır ve kavrulur. (tavuk suyunu salıp çekene kadar)
  • Ardından ince ince doğranan pırasa ve havuc eklenir, kavrulur.
  • Üzerine sıcak su dökülür ve pişmeye bırakılır.
  • Sebzeler pişince süzülmüş mercimek, erişte ve tuz eklenir, pişene kadar ocakta tutulur.
  • Ocaktan almadan önce kuru nane eklenir.
Not:
  • Erişte yoksa ya da tercih etmezseniz yerine arpa şehriye de kullanabilirsiniz.
  • Pırasa yoksa ya da eklemek istemezseniz yerine soğan da kullanabilirsiniz (pırasanın tadı belli olmuyor, sadece lezzet veriyor.)

5 Kasım 2010 Cuma

Sardalya Tava


Bu nefis balıkları daha önce eşinin maharetlerinden sıkça söz ettiğim sevgili dayım hazırladı. Hep söylediğim gibi balık her gün olsa yiyebileceğim bir yemek. Ama dayımın yaptığı balık o kadar lezzetliydi ki balığı çok sevmeyen diğer aile fertleri bile bayıla bayıla yedi. Dışı çıtır çıtır, içi yumuşacık, yediğim en lezzetli balıklardan biriydi diyebilirim. Ellerine sağlık dayıcığım, umarım en kısa zamanda tekrar ederiz :)


Tam da mevsimiyken mutlaka deneyin derim..


Malzemeler:
  • Sardalya
  • Tuz
  • Mısır unu
  • Sıvı yağ











Yapılışı:
  • Balıkları ayıklayın, yıkayın, iyice süzülsün.
  • Tuz ilave edin.
  • Bir kaba mısır ununu alın, balıkları mısır ununa bulayın.



  • Balık tavanıza yapışmayacak kadar sıvı yağ gezdirin, balıkları fotoğrafta gördüğünüz şekilde kuyrukları iç taraf gelecek şekilde dizin.
  • Bir yüzü kızarınca bir kapak ya da düz bir tabak yardımıyla şeklini bozmadan ters çevirin, diğer yüzünü de kızartın.
  • Sıcakken yanında bol salata ile servis edin :)

3 Kasım 2010 Çarşamba

Tavuklu Biber Dolması


Biber dolması yazın en sevdiğim yemeklerinden biridir. Zeytinyağlısı, etlisi ve tavuklusu... Bu dolmalar da yaz sonundan kalma, dolmalık biberlerin zamanı geçti geçiyor ama yazmadan geçmek istemedim. Umarım sizler de dener ve beğenirsiniz.



Malzemeler:
  • 1/2 kg dolmalık biber
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 1-2 parça tavuk (kalça)
  • 1 adet soğan
  • 3-4 adet sarımsak
  • 2 adet domates
  • 2 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 1/2 bağ maydanoz
  • 1/2 bağ dereotu
  • 1/2 bağ nane (yoksa kuru nane)
  • Tuz
  • Karabiber
  • 1 tatlı kaşığı salça
  • Su
Yapılışı:
  • Biberlerin çekirdeklerini çıkarın, yıkayıp süzün.
  • İç harcı için soğanı, sarımsağı, tavuğu minik minik doğrayın (ben bu kez robottta çektim, tavuk kıyma gibi oldu)
  • Rendelenen domatesleri, zeytinyağını, doğradığınız yeşillikleri, tuz ve baharatı ekleyin, iyice karıştırın.
  • Biberlerin içine hazırladığınız harcı doldurun, tencereye dizin.
  • Salçayı bir miktar sıcak suyla açın, dolmaların üzerine dökün. (su miktarı tencerenin yarısını geçmesin), kısık ateşte pişirin, ılık olarak servis edin.

1 Kasım 2010 Pazartesi

İzmir'de Yemek Kursu II



Bloğumdaki yemek arşivi çoğunlukla anneciğimin -belki- klasik ama lezzetli yemek tariflerinden ve benim bazen reçeteli bazen doğaçlama ortaya çıkan tariflerimden oluşuyor. Benim tarif kaynaklarım ise epey zengin, yemek dergileri arşivim, tv programları, gazete küpürleri, dost sohbetleri... bana ilham kaynağı olabiliyor. Tabi bu noktada gelişmiş bir damak tadı olan eşimin ve babamın katkılarını da unutmamalıyım :) Onların yorum ve eleştirileri, önerileri de çok işime yarıyor. Bununla birlikte yemekle ilgili her konuda daha çok şey öğrenmek ve kendimi bu alanda geliştirmek istiyorum. Bu amaçla neredeyse her sonbaharda İzmir'de yemek konulu etkinlikleri araştırıyor, mümkün olduğunca da katılmaya çalışıyorum.


Bu yıl da yine yemek konusunda kendimi geliştirebileceğim kursları araştırdım. Bloğumda en çok aranan konulardan birinin "İzmir'de yemek kursu" olduğunu görünce dikkatimi en çok çeken iki kursu sizlerle de paylaşmak istedim.

Bunlardan biri geçen yıl da bahsettiğim gibi İzmir Ekonomi Üniversitesine ait. Mutfak Sanatları ile ilgili kurslar "Pasta ve Çikolata", "Tatar Mutfağı", "İtalyan Mutfağı", "Yöresel Yemekler", "Ege Mutfağı" ve "Balkan Mutfağı" alanlarında açılıyor. İlk kurs aralık ayında "pasta ve çikolata" konusunda olacak. Kurs süresi 4 hafta, kurs ücreti 300 TL, dersler -bildiğim kadarıyla- cumartesi günleri 10.30 ile 13.00 saatleri arasında yapılacak. Ayrıntılı bilgiyi kendi sayfalarından alabilirsiniz.
***
Bir diğer kurs ise benim yeni haberdar olduğum, henüz tanışmadığım ama internet sitelerinde gördüğüm kadarıyla çok güzel işler çıkaran Badem Mutfak'a ait. Aynı zamanda pasta ve çikolata malzemelerinin satışını da yapan Badem Mutfak'ın kasım ayında birbirinden cazip konularda kursları var. Açıkçası ben seçim yapmakta zorlandım, keşke zamanım ve bütçem elverse de hepsine gidebilsem dedim : ) Bu ayki programlarında cupcake'ten şeker hamuruna, İtalyan Mutfağı'ndan Osmanlı Mutfağı'na, pastacılıktan ekmek yapımına kadar pek çok kurs var. İlgi duyduğunuz konuyu ve size uygun olan günü seçmeniz ve birkaç gün önceden arayıp rezervasyon yaptırmanız yeterli. Kurslar 3 ya da 4 saatten oluşuyor, ücreti kursun içeriğine göre 90-110 TL arasında değişebiliyor. Kasım ayındaki kurslara bir bakmak isterseniz tık tık..

İlk bakışta her iki kurs için de ücret yüksek görünüyor -hele benim gibi bu işten daha sonra para kazanmayacaksanız, sadece hobi amaçlı katılıyorsanız- ama bu kurslarda verilen bilginin yanı sıra kullanılan bütün malzemenin de onlar tarafından sağlandığını ve kendi mutfaklarını açtıklarını düşünürsek ücret daha makul görünüyor.

İzmir'de bu alanda önemli bir boşluğu doldurduğunu düşündüğüm bu iki kurs için emeği geçenlere teşekkür ederim. Bu tarz etkinliklerin ve kursların güzel İzmir'imizde artarak devam etmesini dilerim.

Umarım bu bilgiler İzmir'de yemek kursu araştıranların işine yarar...

***
Ek bilgi (9 Kasım 2010)


Sevgili maikedi'nin yazdığı yorumla haberder olduğum Swiss Otel'e ait kursları araştırdım. Sevgili hemşehrimin de belirttiği gibi fiyatlar daha uygun görünüyor. Equinox ve Café Swiss'e ait iki farklı kurs programı mevcut.
Café Swiss'in yemek kursları her cumartesi saat 12:30-15:00 arasında ve 45 TL, kasım ayında halen katılabileceğiniz İtalyan pizzası, deniz ürünleri, kuru pasta ve çikolata yapımı kursları var.

Equinox yemek kursları ise her perşembe saat 13:00-15:00 arasında ve 60 TL. Kasım ayı kurslarında Hindistan Haftası, İtalyan Haftası ve Sıcak Tatlar Haftası konuları var.


Daha detaylı bilgi ve rezervasyon için:
(232) 414 52 12

*Fotoğraflar netten alınmadır.